Başlıkta bitcoin için sorulsa da bu soru tüm kripto paralar için geçerlidir. Bitcoinin bir fare zehri olduğu yorumu Waren Buffett’a ait. Genelde uzun yıllar sonra okunduğunda bir anlamı olmayacak yazılar yazmamaya çalışıyorum fakat kripto paralar ya da en azından blockchain artık hep hayatımızda olacak gibi. Peki bitcoin ve tüm alt coinler ekonomi bilimi açısından ele alındığında nereye konumlandırılmalıdır?
Buffett bitcoinin hiçbir değer üretmediğini ve tamamen insanların birbirinden görerek satın aldığı fiyatı yükselen bir yatırım aracı olduğunu söylüyor. Karşı tarafta ise bir kısım tüm paraların dijital olduğunu söyleyerek işi sulandırıyor. Bir kısım ise gizlilik sağladığı ve üçüncü taraf komisyonlarını aradan çıkardığı için bir değer buluyor bitcoinde ve bu decentralized (merkezi olmayan, dağıtık) yapısının yeni teknolojilerin önünü açacağını düşünüyor. Onlara göre, internet, noter işlemleri, tapular vs gibi birçok doğrulama hizmeti ilerde bitcoinin de üstüne kurulu olduğu blockchain teknolojisini kullanarak yeni kullanım alanları bulabilir.
Kimi ise işin bir felsefesi olduğunu, merkez bankalarının keyfiyetinden bağımsız bir değer ortaya koymanın amaç olduğunu, hükümetlerin güdümünden kurtulmuş sınırlı bir para birimi olduğu için sanıyorum bitcoinde bir tür dijital izm buluyorlar. Bir tür tepki hareketi gibi düşünenler var. Tabii bitcoinin lehine ve aleyhine dair bu tür yorumlara cevap vermek hayali muhalifler yaratıp hazır kimse yokken bir güzel yenme fırsatı yaratacağı için komik olurdu. Ne düşündüklerinden bağımsız aslında insanların bitcoin ya da diğer kripto paraları almalarının tek bir ortak nedeni var. Para kazanmak. Bu yüzden bu argüman üzerinden yazıya devam etmeli sanırım.
Bitcoin ya da diğer coinler kimleri kimleri zengin etmedi hala ne zehrinden bahsediliyor?
Üstüne para yatırıldıkça değeri artmayacak yatırım aracı neredeyse yoktur. Bitcoin ve diğer altcoinler talebe bağlı olarak fiyatı sürekli artan araçlar. Bu bir borsa neticede. Fakat üstüne para yatırılan her şey değer üretiyor demek değildir. At yarışına, piyango biletlerine, kumarhanelere küçük orta ekonomili devletlerin bütçesini aşan paralar yatırılmıştır şimdiye kadar fakat bu yatırım bu şeylerin bir değer ürettiği anlamına gelmez. Bu noktada değerin kaynağı üzerine düşünmek gerekir elbette. Eğlence ve adrenalin bir değer olarak görülebilir pekala.
İşi sadece kumar eksenine sıkıştırmış olduğumdan şu örneği de vermek isterim. Bugün altın ve platinin ya da pırlanta da bir değer üretmez. En azından satıldıkları fiyat kadar değil. Ama gösteriş ve iyi hissetme bir değer olarak görülebilir pekala. Bitcoin de bu anlamda bir değer üretmez. Petrol ve elektrik bir değerdir, Covid-19 aşısı ya da antep fıstığı bir değerdir çünkü gereklidir fakat antep fıstığı ile pırlanta arasındaki büyük uçurum aslında işe yararlılık ve değer gibi kavramların aslında ne kadar subjektif olduğunun bir göstergesidir. Değer uzun süredir sadece işe yararlılıkla ölçülemez hale gelmiştir.
Evet ama altının bir çıkarma maliyeti var? Bitcoinin de var ama bu hiç önemli değildir. Bugün dünya birden altından vazgeçse kimse altın almak istemese altın üreticilerine buyur bu emeğinin hakkı, en azından çıkarma maliyetini ödeyelim sana. Şu fiyata altını bana ver kimse demeyecektir. Bitcoin değer kaybettiğinde de kimse madencilere hadi o kadar elektrik yaktın donanım eskittin al şu parayı demeyecektir.
Blockchain teknolojisi kripto paralardan ayrı tutuyorum ama bu teknolojinin bitcoin fiyatı ile ilişkisi yoktur sanırım. Böyle bir teknoloji para ettiği zaman zaten bunu bize IBM,Google, Apple ve Microsoft gibi şirketler sunacaktır. E-posta teknolojisi bulunduğunda herkes bu teknolojiyi kendine uygun hale getirdi ve kullandı sonuçta.
Hisse senetlerine yatırım yapmak ve bitcoine yatırım yapmanın farkı
Aslında bir hisse senedi ne kadar şişmiş olursa olsun uzmanların uyarıları ya da şirket karı ve varlıkları ile hisse fiyatındaki anlamsız uçurum görünebilir. Üstelik bir şirketin hissesi gerçekten “ucuz” olabilir. Elbette hisse senetlerinin fiyatlanması da taleple ilgilidir fakat en azından ortada konuşulacak bazı rakamlar ve sektörün geleceği ile ilgili ayağı yere basan ve basmayan tahminler vardır.
Ford elektrikli bir transit üreteceğini söylediğinde, İntel 20 milyar dolarlık çip yatırımı yapacağını söylediğinde ya da Tencent bir yılda karını %30 arttırdığını söylediğinde hisse değerinin doğal olarak artması beklenir, aksi durumlarda da düşmesi. Bitcoin ya da diğer kripto paralar bu anlamda hisse gibi değil bir tür dijital altın ve gümüş gibi düşünülebilir sanırım. Tamamen talep kaynaklı bir fiyatı vardır. Bitcoin kendi değerini ucuz görürse geri alım yapamaz.
Bitcoin ya da diğer coinlerin gerçek anlamda bir değeri hiç mi yok?
Kripto paralar elbette para kazandırabilir çünkü talep kaynaklı olarak fiyatları artar. Fiyatlar bir şekilde artarken kervana katılırsanız sizin de yatırımınız elbette değer kazanacaktır. Ve iyi haber uzun süredir şölen devam ediyor. Bitcoin ve alt coinlerde. Kimilerinde belki şölen hep devam eder. Talep bitmedikçe kazanç hep artar. Uzun vadede? Zaten yeterince uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız Adam Smith’in dediği gibi. Bitcoin için 100.000 dolar hedefi var fakat neye göre? Bu hedef gelince 500.000 dolar diye yeni hedef koyulur olur biter.
Zamanında ben de birkaç arkadaşımla kripto para almıştım. Prim yaptığında kazanmak normal. Kimse kazanacağınızı ya da kaybedeceğinizi garanti edemez sanırım fakat bir şeyden para kazanmanız onun yatırım aracı olduğu anlamına gelmez sanırım. Bir arkadaşım bahisten elli bine yakın para almıştı. Kripto para ile bir şey satın almak ise kabullenilmesini ve daha fazla talep görmesini sağlar. Kripto paraların uzun süre ve hep böyle kalacağını düşünüyorsanız bir miktar yatırmak mantıklı olmakla beraber kripto para hizmeti sunan şirketlere yatırım yapmak da mantıklı olabilir.
Başlıktaki soruya gelirsek, bitcoin ve diğer coinlerin gerçek bir değeri hiç mi yok? Neden olmasın? Eğer üçüncü tarafların bilmesini istemediğiniz ödemeler yapmanız gerekiyorsa ya da kime ne gönderdiğiniz otoriteler tarafından bilinmesin istiyorsanız bitcoin sizin için bir değerdir. Her seferinde farklı cüzdanlar kullanabilirsiniz.
Değer üretimi meselesine geri dönersek, dünyadaki kaynakların dağılışı malum. Bu kaynakların kimde ya da nasıl dağılacağına müdahale de edemeyiz. Yatırım yaparken elbette garanti olan maksimum kazanca yönelmek yapılacak şeydir fakat oyun böyle oynanmıyor. Felsefi ve ahlaki olarak dünyada üretilen değerin nereye gideceği konusunda bir seçim yapmamız gerekiyorsa örneğin 13 yaşında Büyükannesinden aldığı 1000 dolar harçlık ile bitcoin alıp milyoner olan çocuk ile yeşil enerji ya da sağlık için uğraşan şirketleri eşit görmemek gerekir sanırım.
Herkesin, Martin Luther King jr. gibi “I have a dream” deyip coin toplayıp zengin olduğu bir paralel evren olduğuna ikna olabileceğimi sanmıyorum. Yine de bu kripto paralar belki de dünyada ne kadar çok para fazlası olduğunu ortaya koyması açısından önemlidir. Ülkeler arasındaki eşitsiz para dağılımının bir parça dengelenmesini sağlayabilir. Alman bir bankacının parasını bir Sudanlı pavyonda yiyebilir. Evet. I have a dream.
Bir Cevap Yazın