Devlet Aklı Miti ve Corona Virüsü

Devlet aklı denilen ve inanılan bir kavram var. Bir sözlük tanımı var mı bilmiyorum ama devletin üst düzey bir düşünceyle, her şeyin ötesini görererek, binlerce yıllık aklıyla karar alması anlamına geliyor. Bu akıl kimsenin göremediklerini görür ve hata yapmaz. Çünkü binlerce yıl bileylenmiştir, keskinleşmiştir bu zeka. Her olay, her badire tecrübe olarak kalmıştır devletin aklında. Tabii inanıyorsanız.

Devlet bir konuda, sahip olduğu istihbarat ağı, uzmanların bilgisi ve diplomatik kaynaklar sayesinde elbette daha geniş bir görüşe sahip olduğu için daha isabetli kararlar alabilir fakat bu alınan tüm kararların doğru olacağı anlamına elbette gelmez. Hatta tamamen doğru hamleler yapılsa bile bir felaketten kaçınmak mümkün olmayabilir. Her değişken kontrol edilemez.

Tarih devletlerin yaptığı küçük ve büyük hatalarla doludur. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti ve daha öncesi Selçuklular hata olarak değerlendirilebilecek kararlar almışlardır. En gelişmiş ülkelerin tarihleri de hatalarda doludur. Çünkü devlet aklı denilen şey aslında birkaç kişinin aklından başka bir şey olmayabilir. Bu kavrama bir gizem atfetmek hatalıdır. Bu kişiler kararlarının sorgulanmaması için böyle bir kavrama sığınabilirler. Tabii devlet aklı ya da hikmet-i hükümet kavramı bizim ülkemizden çıkmış değildir.

Devlet aklının alternatifi nedir?

“Bir handa kırk kişinin aklı vardır.” böyle bir atasözü görmüştüm. Ortak akıl kavramına vurgu yapan bir atasözü. Ortak akıl ve şeffaflık devlet aklının alternatifidir dahası devlet aklı ortak akıl ve şeffaflığın ortaya çıkardığı sonuç olabilir. Bir yerlerde her şeyi bilen birtakım adamlar olduğu (ak saçlılar vs) ve bu kişilerin yanılmadığı akla uygun değildir. Bu kimselere doğru bilgi dolayısıyla doğru karar nereden gelmektedir?

Şeffaf şekilde konunun uzmanlarıyla birlikte kamuoyunda tartışılan meselelerde doğru karara ulaşmak daha olasıdır. Elden gelen yapılır ve geriye işlerin iyiye gitmesini ummak kalır.

Kendi kararlarını şeffaf şekilde uzmanlarca oluşturulmuş ekiplerce alan güçlü kurumlar varsa bir devlette, devlet aklı güçlü olur. Kararlar birtakım kişisel hesaplara göre değil de toplum yararı için alınmalıdır. Aslında şeffaflık biraz da bunu sağlar. Köşe yazarları, aydınlar, sivil toplum kuruluşları ve uzmanlar konuyu her yönüyle ele sorun karşısında doğru kararı almak mümkün olur.

İngiliz devlet aklı ve Corona Virüs

İngiltere ile ilgili çok mit vardır. Büyük bir millet olan İngilizler kolay kolay yanlış yapmazlar ve olayların arkasında her zaman bu devlet vardır. İngiltere’nin son zamanlarda aldığı kararlar ise bu düşüncenin biraz mit olduğunu göstermektedir. Önce Brexit süreci ve şimdi de Corona virüs karşısında izledikleri yol. Önce toplumsal bağışıklık kazanacağız dediler, herkesten geç okulları tatil ettiler ve tatilin ardından hızla kapsamlı bir sokağa çıkma kısıtlaması getirdiler.

İngiltere’nin Brexit süreci çok tartışmalıydı. Büyük bir hata olduğu görüşü mantıklı geliyor bana da. Corona sürecinin hatalı olduğu ise daha kabul görmüş durumda. İngiltere Başbakanı Johnson ilave tedbir almayacağız deyince bu açıklamayı ülke hatalı bulmuştu fakat hatadan hemen dönülemedi.

İngiltere neyse fakat İtalya’da yaşananlar tamamen bir faciaya dönüştü. İtalyanlar durumu küçümsemekle suçlandılar. İtalyan devlet aklı doğru kararı veremedi sanırım. Devlet aklı deyince akla gelen devletlerden birisi de İran. İran’ın binlerce yıllık devlet geleneği çok övülür bizde. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ve Corona sürecinde meydana gelen olaylar yine bu devlet aklının çok da hatasız olmadığını biraz ortaya koydu sanırım.

Bir Cevap Yazın

Diğer 1.071 aboneye katılın
%d