Kenevir, Türkiye’nin kenevir üreteceği haberleriyle tekrar gündeme geldi. Uyuşturucu yapımında kullanılabildiği için serbest ekimi yasak olan bu bitki çeşitli yararlarından dolayı tekrar ekilecek. Kenevirin zararlarına, yararlarına ve ülkemizin tarihindeki yerine aşağıdaki kaynaklara dayanarak bakalım.
Kenevir 3000 yıldır bilinen, şerbetçi otundan evrimleştiği tahmin edilen ve thc içeriği nedeniyle psikoaktif özelliğe sahip bir bitki. Anayurdunun Kazakistan olduğu tahmin ediliyor.
Kenevir uyuşturucu yapımında kullanılabildiği için zararlıdır.
Thc ile şizofreni arasında bir ilişki olduğu biliniyor. Farelerle yapılan deneylerde erken yaşlarda kenevire maruz kalan farelerin (İnsanlar için 15 yaş altı) hafızalarının zayıflıyor. Şizofreni riski bireyde %1’den %6’lara kadar çıkıyor. Risk altı kat artıyor.
Kenevir temelli uyuşturucuların yokluğu fiziksel hastalık belirtilerine yol açmasa da daha güçlü ve zararlı uyuşturuculara kişiyi meyilli hale getiriyor. Bu gibi nedenlerle uyuşturucu olarak kullanıldığında insan sağlığına ciddi zararlar verebilecek bir bitki.
Kenevir tıbbi alanlarda kullanılabildiği için yararlıdır.
Eski Çin’de bitkinin acıyı azaltmada, sıtma ve kabızlık tedavisinde kullandıldığı biliniyor. Bugün ise kenevir temelli ilaçlarla ilgili geliştirmeler devam ediyor. California’da ve İngiltere’de kenevir temelli yeni yeni ilaçlar geliştirilmeye çalışılıyor.
Bitkinin içinde bulunan CBD maddesi bilimcilerin ilgisini çekiyor. İltihaplanmayı engelleme ve anti-psikoz amaçlı bu bitkiden ilaç elde ediliyor. Zihinsel hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Uzmanlar bitkinin daha pek çok şaşırtıcı özellikleriyle karşılaşabileceklerini düşünüyorlar.
Kenevir endüstriyel alanlarda kullanılabildiği için yararlıdır.
Ülkemizde 1931 yılına kadar ekimi serbestti. Bu işe ilk olarak Atatürk’ün çabalarıyla, Atatürk Orman Çiftliği’nde başlamıştı Murat Bardakçı’nın yayınladığı belgelere göre.
Ama, kenevir sadece yasağa konu olan sebeple, yani uyuşturucu elde edilebilmesi maksadıyla yetiştirilmiyordu; bu iş kenevirin diğer faydalarının yanında önemsiz bile kalırdı ve yasağa rağmen urgan, halat, ip ve kâğıt elde edilmesi maksadıyla Türkiye’de 1930’lardan itibaren kenevir ekilen alanların arttırılmasına çalışıldı.
Kenevirin kağıt üretimindeki verimliliğinin mucizevi olduğuyla ilgili yazılar var internette fakat konuyla ilgili bir kaynak göremediğim için yazıya bu bilgileri eklemedim. Fatih Altaylı da bahsetmiş bu faydalardan. Bunun yerine, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Samsun’daki panelinin sonuç raporundan bazı alıntılar yaptım.
Endüstriyel kenevir elyafının tekstil ve giyim sektöründe değerlendirilebildiği ve kenevir elyafının doğal elyaf kullanımında avantajlı olduğu bildirilmiştir.
Saplarının ısı değerinin yüksek, kül içeriğinin düşük ve baca gazındaki SO2 oranının eser miktarda olması nedeniyle yenilenebilir ve çevre dostu yakıt olabileceği vurgulanmıştır. Kenevirin yenilenebilir enerji kaynağı olarak kullanılmasıyla ülkemizdeki enerji açığının azaltılmasına katkıda bulunabileceği ifade edilmiştir.
Selüloz ve lignin oranının uyumluğu nedeniyle endüstriyel kenevir liflerinin biyo polimer ve biyo plastik sanayiinde iyi bir hammadde olabileceği, bundan dolayı, bu konudaki araştırmalara başlanması gerektiği ifade edilmiştir.
Endüstriyel kenevirden elde edilen Cannabinoidlerin etken madde olarak ilaç sektöründe kullanılabilme olanakları ile ilgili dünyada birçok çalışmanın yapıldığı, ülkemizde de benzer araştırmaların yapılmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur.
Tohumundaki protein, yağ asitleri ve vitaminler bakımından kendine özgü özellikleri olması, değerli bir gıda ve yem kaynağının olduğu…
Bu yazıyı yazarken Netflix’te yer alan BBC belgeselinden ve ilgili bakanlığın raporundan faydalandım. Şimdi bu bitkinin tekrar üretilmesi gündemde. Rapor ortada. On dokuz ilde izin işleri halledilmiş bile. Görsel AA’dan. Konuyla ilgili tüm ayrıntılar için Teke Tek’in Kenevir ile ilgili bölümünü Youtube’dan izleyebilirsiniz.
Bir Cevap Yazın