Homeros‘un anlattığı İlyada destanında o dönemin insan düşünüşleri hakkında eşsiz bilgiler vardır. İnsanlar gibi amaçlara, isteklere ve zaaflara sahip ölümsüz mitolojik tanrılar anlatılır. Bu tanrılardan en önemlisi herhalde bir kral tanrı olan Zeus olmalıdır. Zeus’un en bilge ve en güçlü tanrıdır fakat Zeus ile ilgili İlyada’da öyle pasajlar vardır ki bu zamanların insanlığın çocukluğu olduğunu düşünürsünüz başta. Elbette öyle değildir, ya da biraz öyledir.
Kronosoğlu Zeus, bulut devşiren Zeus, Egid kalkanını tutan Zeus’un karısı ve oğlu ile ilişkileri trajikomiktir. Öyle ki bugün bu tür bir ilişkinin müdahaleye ihtiyaç duyduğunu düşünürüz. Bu bilgiler Antik Yunanlının aileye bakış açısı hakkında da bize bilgi verebilir. Bugünün anlayışıyla değerlendirilemeyecek rezil bir ilişkidir bu. İkinci Ramses üzerinden çok zaman geçmiştir ama yazılır bunlar. Zeus’un eşi ve çocuklarıyla ilişkisinin ipuçlarını veren aşağıdaki alıntılara bakalım.
Aile İçi Şiddet
Zeus’un eşi Hera’ya şiddet uyguladığını şiddet uygulamasa bile psikolojik şiddet uyguladığını varsayabiliriz 🙂 “Kronosoğlu iğneleyici sözlerle Hera’yi üzmek istedi, alaylı bir tarzda şöyle dedi…” gibi cümleler yer alır destanda.
Ona, bulut devşiren Zeus şöyle cevap verdi: Hay cin akıllı tanrıça! İşin gücün hep hayal kurmak, şüpheye düşmek! Benim hiç bir şeyimi kaçırmıyorsun. Fakat ne yapsan bir şey kazanamazsın, gönlümden biraz daha uzaklaşmaktan gayri. Eğer söylediğin sözler dediğin gibi olmuşsa, böyle olmasını gönlümle istediğime şüphe kalmaz. Öyleyse, otur yerine de sesini çıkarma. Olympos’un bütün tanrıları hiçbir işine yaramaz, eğer yaklaşır da ağır, korkunç ellerim senin üstüne uzanırsa. Böyle dedi ve iri gözlü Hera sultan korktu, sesini çıkarmadan oturdu, gönlünü tutmağa çalıştı.
İLYADA / HOMEROS
Çocuğun psikolojisi
Bu sırada ünlü sanatçı Hefaestos onlarla konuşmağa başladı. Sevgili annesinin, beyaz kollu Hera’nin gönlünü neşelendirmek istiyordu: Ben anneme, kendi çok akıllı olmakla beraber, bir öğüt vermeğe cesaret ediyorum: Zeus’u hoşnut etmeğe çalışsın ki babamız da bir daha onunla kavga etmesin, bizim de derneğimizin tadını kaçırmasın.
Eşe ve çocuğa şiddet.
Hadi, bir dene, anne! Çok kaygılı olsan da yine katlan! Seni pek çok sevdiğim için dayak yediğini görmek istemem! Çünkü o zaman, ne kadar üzülsem sana yardımım olamaz. Olympos’lu tanrı ile savaşmak zor iş! Bir kere daha seni korumak istemiştim de beni bacağımdan yakaladığı gibi kutsal eşikten uzağa, fırlatmıştı! Bütün gün havada yüzdüm, akşam üstü Lemnos’a düştüm. Bir nefes alıp vermekten başka bende hayat kalmamıştı. Orada, yere iner inmez, beni Sintliler kaldırıp kurtarmıştı. Böyle diyerek Hera’yi güldürdü.
Eşler arası iletişim problemi.
Zeus ve Hera’nın bir şeyleri açık açık konuşamadığını ver birbirlerini anlamadıklarını destandaki cümlelerden anlıyoruz. Hera Zeus’un kafasından geçenleri tam olarak bilmemektedir ve Zeus bunu bir hak olarak görür. Hera’nın kendisine karşı olduğuna da inanmıştır. Zeus şunu söyler: “Hera’ye karşı hıncım, kinim daha azdır, benim istediğime engel olmak onun her zamanki âdetidir.”
Hera da aklından geçenleri Zeus’a aktarmak konusunda çok istekli değildir. Arkasından iş çevirmeyi uygun görür. Zeus’u uyutup planlar yapar. Mecazi anlamda değil. Uyku ile konuşur, ona vaadler verir ve Zeus’u uyuturlar. Hera Zeus’a yalan da söylemektedir.Tüm bunlar Kronosoğlu Zeus ve Eşi Hera’nın evlilik terapistine ihtiyaçları olduğunu göstermektedir. Konunun uzmanları ne der bilmem.
Yukarıdaki alıntılar İliada destanındandır fakat bendeki kitap Varlık Yayınları tarafından basılan kitaptı. Şimdi o kitap sahaflarda var. Daha çok okunan bugün Can Yayınları’ndan çıkan İlyada kitabı.
Bir Cevap Yazın