Yazıda anlatmak istediğim konu ile alakalı herkesin duyduğu, bildiği, kullandığı ancak çoğu insanın nasıl yapıldığına dair pek bilgisinin olmadığı ama yinede kullandığı o kelimeleri söyleyerek başlamak istiyorum. Mobil uygulama, telefon uygulaması, mobil uygulama tasarımı. Bu yazıda mobil uygulama tasarlama hakkında merak edebileceğiniz soruları cevaplayacağım.
Bu yazı biraz konuya giriş niteliğinde olacak ve yoğun bilgi içermeyecek. Konu hakkında bilginiz varsa yazının en altında mobil tasarım yapmak için gerekli uygulamaların karşılaştırıldığı yazının bağlantısı var.
Yazı üç bölüm olacak. İlk bölüm mobil uygulama tasarımı hakkında, ikinci bölüm mobil uygulama tasarlamak için kullanabileceğiniz programlar hakkında, üçüncü yazı ise bu programlardan benim kullandığım Figma’nın kullanımı hakkında olacak.
Hayatımızın içerisinde olan bırakamadığımız, paylaşamadığımız, yeri geldiğinde sohbeti kesip baktığımız, o anda bir şeyle ilgileniyormuş gibi yaptığımız, yalnız hissettiğimiz her an elimize alıp kafamızı kaldırmadığımız o aletin içerisinde bulunan, bizi kendisine bağlayan bu telefon uygulamalarının ya da tasarımlarının nasıl yapıldığını çoğumuz aslında bilmiyoruz.
Geleceğin teknoloji ile daha da iç içe olacağının farkında olduğumuz halde üretenlerden değil de tüketenlerden biri olmakta ısrarcıyız. Ülkede halihazırda çok zeki adam var. Bu adamları yönlendirecek insanlar ise bir avuç. Twitter’da çabalayan çok değerli hocalar var ama ekosistemin hali ortada.
Hep söylüyoruz ya ”Bizi zamanında yönlendiren olmadı.” diye, evet yönlendiren olmadı olmamaya da devam ediyor. Israrcı bir şekilde gençlerin, çocukların ilgi alanlarını gözardı ediyor, onları dinlemiyor ya da onların ilgi alanlarını anlamaya çabalamıyoruz. Bu yazı belki mobil uygulama tasarımı yapmak isteyen birilerine faydalı olur.
Yatırımların artık büyük bir kısmı teknolojiye yapılıyor. Örneğin Türkiye’de bile, bir yemek sipariş şirketi exit (yurt dışına satış) değeri en yüksek şirket olarak tahtını koruyor. En yakın diğer iş ise yaklaşık olarak 10 kat daha az bir exit ile karşımıza çıkıyor. Bir yanda 589 milyon dolar gibi bir exit görünürken, buna en yakın exit 50 milyon dolar gibi. Belki işin içinde olmayan insanlara büyük bir rakam gibi gelecek ama işin içindeki insanlar bu rakamların bu işler için önemsiz olduğuna inanıyor. 50 milyon dolar, Silikon Vadisi’nde orta halli, normal bir şekilde, ihtiyacınız olmasa adını bile hiç duymayacağınız bir teknolojik girişim (startupın) için veriliyor.
Yapmaya çalıştığım, ülke olarak artık teknolojiye yatırım yapmamız gerektiğini bir kez daha vurgulamak. Teknoloji için şimdiden çocuklarımıza yapacağımız bu yatırımlar çok uzun bir süre değil, ortalama 10 yıl sonra ekinlerini bizlere, tüm ülkemize toplatacak. Ama doğru bir şekilde yapılan yatırımlardan bahsediyorum tabii. Güzel düşünceler, projeler var ancak neden yapıldığı konusundan pek bir bilgisiziz.
Yazılım ve kodlama için girişimler başladı. Ancak bunları verecek öğretmenlerin de bu konuda bilgili olması gerekmekte. Öğretmenlerimizin, yazılım ve kodlama konusunda çocuklara vizyon kazandırmak için bu alanlarda farkındalıklarının olması iyi olabilir. Bir Türkçe öğretmeni ne kadar bu konularla ilgili olması gerektiği de ayrı bir tartışma konusu.
Öğreticilerin ve bu projeleri yönetenlerin, dünyadaki gelişmeleri takip ederek ülkemizdeki seviyeye göre uyarlaması ve öğreticileri bu yönde eğitimlere alması gerekmektedir. Yoksa milyon değil katrilyonluk yatırım yapılsa da çocukların ve velilerin teknoloji ile ilişkileri değişmez. Yazılım konusunda yapabilecekleri, yine telefonuna uygulamayı indirip oyunu açmak olur. Anne babalar da ”Bizim oğlanda her şeyi biliyor. Oyun indirmiş kendi kendine oynuyor.” diyerek mutlu olur.
Teknoloji konusunda bilgili olmak telefonu iyi kullanmak değildir. Zaten bu aletler herkes kullansın diye yapılır. Önemli olan, o kullandığı telefonu üretebilmek, tasarlayabilmek veya içindeki yazılımları yapabilmektir. Teknolojiyi kullanan değil üreten bireyler yetiştirmek için de kodlama, tasarım ve girişimcilik konularına ağırlık verilmeli.
Mobil Uygulama Tasarlama
Elimizde bulundurduğumuz telefonlarımızda, tabletimizde yada bilgisayarımızda görmüş olduğumuz uygulamalar için öncelikle bir “User interface” (Türkçesi Kullanıcı arayüzü) oluşturulur. Yazılım tamamlandıktan sonra nasıl görünecektir? Bununla ilgili sayfa çizimlerini yapmaya başlarız. Aslında hepimiz yeri geldiğinde biraz sanatçı oluyoruz. Yaratıcılık konusunda başarılı insanlar var. User interface için de yaratıcılık gerekiyor.
Başta projenin şleyişini hayal edebilmek ve amaca yönelik, en basit ama en zarif, en farklı ama en kullanıcı dostu şekilde uygulamaları tasarlamak gerekiyor. Bunun için de User interface (yani kısaca UI de deniyor.) tasarlama programlarına ihtiyacımız oluyor.
Mobil uygulama tasarımı yapmak için kodlama bilgisine ihtiyaç yok.
Genel itibari ile bakarsak aslında bir yazılım bilgisine gerek yok. Sadece çizim konusunda ya da çizimi hayal etme konusunda gerçek hayatta iyiyseniz ve fare kullanacak kadar bilgisayar bilgisine sahipseniz sizde bir mobil uygulama tasarımcısı (Designer) olabilirsiniz.
User Interface ve WireFrame
Uygulamalar (telefon uygulamalarından bahsediyorum) önce fikirden doğarlar. Daha sonra fikrin işleyişi hayal edilir ve “Wireframe” adı verilen kara kalem çizimleri yapılır. Sonra bu Wireframeler tasarımcılara gelir. Gerçi çoğu zaman tasarımcılar kendi wireframelerini kendileri çizerler. Gelen tasarımlar daha sonra UI (User Interface) tasarım araçları ile tasarlanır. Uygulama telefonlarımızda nasıl görünecek, hangi tuşa basarsanız neresi açılacak, hangi butona basarsanız nasıl bir efektle diğer sayfalar çıkacak? Tüm bunlar UI (User Interface) yani “Kullanıcı Ara Yüzü” tasarımını oluşturur.
Sonra bu oluşturulan tasarımları developer, yani yazılım geliştirici (kodları yazan ve kodlarla emirler verebilen bu arkadaşlar) sistemde hangi butonları kodsal olarak yazmaları gerektiğini hangi butonlara kodla efekt vermeleri gerektiğini ya da telefonunuzdaki bir butonun ekranın en yada boyuna oranla neresinde duracağını belirlerler.
Yazılımcı tasarımcının çizmiş olduğu örnek tasarımlara bakarak, bir butonunun boyunu, rengini, şeklini, ekranın neresinde duracağını, butona dokunulduğunda hangi sayfaya yönleneceğinizi belirlerler. Bunların hepsi arka planda bizlerin görmediği kodlarla yapılır. Bizler sadece butonun şeklini, rengini, yerini ve bastığımızda nereye gittiğini görürüz. Bunun için yazılımcılarla tasarımcılar işbirliği içinde çalışırlar.
Kimler mobil uygulama tasarımcısı olabilir?
Tasarımcı (Designer) olabilmeniz için, eğer içinizde böyle bir ilgi, bir çizim aşkı varsa, değişik illüstrasyonları gördüğünüzde, “Keşke ben de çizebilsem, keşke bende öğrenebilsem, aslında yetenekliyim gördüğümü çizerim ama nasıl olacak, hangi program kullanılır, Windows için hangisi Macbook için hangisi ideal programlardır?” sorularına biraz cevap vermeye çalışayım.
Hani yukarıda da dedim ya, geleceğe yatırımda önemli olan ilgi alanlarını görmek ve insanları doğru yönlendirmek diye. Ben de mobil uygulama tasarlama konusunda çok fazla yabancı kaynak olduğu halde Türkçe çok çok az kaynak olması nedeniyle bu yazıyı yazmak istedim. Düşününce interneti ve teknolojik aletleri çok kullandığımız halde verimli kullanmadığımız ve yeni ürünler ortaya çıkarmadığımız fikrine kapıldım.
Sanırım ülkede ya Kullanıcı Ara Yüzü (User interface) için tasarımcı (Designer) yok ya da olan insanlar kendi işlerini yapmakla meşguller. Yurt dışında çocuklar daha onlu yaşlarda uygulama geliştiriyor, mobil uygulama tasarımı yapıyorlar. İnternette bunları diğer insanlarla paylaşıyor ve tasarımları beğenildikçe mutlu oluyorlar. Bizim ülkemizde de gençler, yabancı firmaların geliştirmiş olduğu Facebook, Instagram, Twitter gibi uygulamalarda nasıl daha egsantrik resimler paylaşırımla uğraşıyorlar 🙂 Kendi fikirlerini ortaya koymak yerine başkalarının yaptıklarını tüketiyorlar.
Mobil Uygulama Tasarlamak İçin Hangi Programlar Kullanılır?
Mobil uygulama yapma projeniz varsa öncelikle bir uygulama tasarımı oluşturmanız gerekmekte. Bu mobil uygulama tasarımını da çeşitli programlar ile oluşturabilirsiniz. Bunlardan en çok kullanılan ve bilinen üçü; SKETCH, FİGMA VE ADOBE XD
Şu sıralar sizin de belki ileride kullanabileceğiniz bir uygulama projesi üstünde çalışıyorum. Proje için adından rengine kadar ince eleyip sık dokuyor insan. Renklerin psikolojik etkisinden kullanım kolaylığına, hızına ve kararlılığına dikkat etmek gerekiyor. Her ayrıntıyı düşünerek her konuda seçici davranıyorum. Projenin UI (User Interface) yani kullanıcı arayüzünü tasarlamak için seçmiş olduğum mobil uygulama tasarımı ve protatipleme programı FİGMA’dır. Bunun sebebini ve diğer mobil uygulama tasarımı yapmayı sağlayan programların olumlu ve olumsuz kısımlarını şuradaki yazımda değerlendirdim.
Bir Cevap Yazın