Moda tanımını yaparken insanların bir konu üzerindeki genel eğilimi diyebiliriz. İnsanlar neden bazı tür kıyafetlere, renklere, telefonlara ya da başka bir şeylere toplu halde yönelme eğiliminde olurlar ve bu eğilimi kim ne zaman nasıl belirler? Bu sorunun yüzeysel cevaplarından arınıp felsefi ve psikolojik kökenlerine inmek bu mekanizmayı anlamamızı sağlayabilir.
Moda makinesi nasıl çalışır? Ve modanın nasıl ortaya çıktığı bir bakıma ayrı konulardır. Modayı ortaya çıkaran ana duyguyu düşünürlerin yazdıklarından yola çıkarak anlamayı denediğimizde, herkesin zaten bildiği şeyler bunlar noktasına ulaşmak biraz heyecan kaçırıcıdır fakat doğru düşünmeyi öğrenmiş, mantık bilen zihinlerin argümanlarını görmek kendi düşünsel gelişimimiz için oldukça kıymetlidir.
Steven Pinker hangisinde olduğunu hatırlayamadığım kitabından birinde sorar? Neden belli zamanlarda bazı isimler moda olmuştur? Bir sene o isme sahip çok kişinin olduğu dikkatimizi çekmiş olmalıdır. Örneği de kendi üzerinden verir. Steven Pinker (Harvard Üni. Psikoloji Bölüm Başkanı), Steve Ballmer (Bir ara Microsoft’un CEO’su idi) ve Steve Jobs (Apple’ın babası) isimlerine bakılırsa aşağı yukarı çağdaş olan bu isimlerin aynı isme sahip oldukları ve o yıllarda “Steve” isminin çok popüler olduğu görülür.
İnsanlar nasıl birbirinden habersiz şekilde çocuklarına bu ismi koymuşlardır? Bir cep telefonu ya da fotoğraf makinesi neden bir anda moda olmuştur? Moda diyebileceğimiz ve modaya dair bu davranışların altında yatan bir temel sebep var mıdır?
Övgüye layık olmak üzerine
Adam Smith ekonomi kadar psikoloji ile de ilgileniyordu. Ahlaki Duygular Kuramı kitabında duygular üzerine ve duygularımızı ortaya çıkaran nedenler üzerine güçlü bir kitap yazmıştı. Adam Smith’den başlamamın nedeni bu düşüncelerin temelini güçlü olarak Schopenhauer, Nietzsche, Adler ve Steven Pinker gibi isimlerde görmüş olduğumu sanmamdır. Adam Smith hepsinden önce gelen bir isim. Bu düşüncenin temeli elbette daha öncelerde de nüve olarak ele alınmıştır fakat benim bir bilgim yok. Zaten bir düşünceyi başlangıcına kadar takip etmek neredeyse imkansızdır.
Adam Smith insanların övgüye layık olmaya çalışmak ve horgörülmekten kaçınmak gibi çok temel bir insani duyguya sahip olduğunun altını çizer. Övgüye layık olmanın şartı da diğerleri tarafından kabullenilmektir. Hatta bunun için insanlar paralarını temel ihtiyaçlarından daha çok kendilerini başkalarının gözünde daha değerli hatta üstün hale getirecek şeylere harcama eğilimindedirler. Öyleyse modaya uyma davranışı diğerlerince kabul görme, övgüye layık olduğunu bilme ve üstün olmakla ilgili olmalıdır.
Aristokratça olan üzerine
Bir filolog olan Nietzsche iyi kelimesinin kökeninin peşine düştüğünde onun aristokratların yaptığı şeyleri ifade etmek için kullandılığı gibi bir sonuca ulaştığını yazmıştı Ahlakın Soykütüğü kitabında. Yani iyi olan aslında aristokratça olandan başka bir şey değildi halkın imgesinde.
Zenginlerin ve güçlülerin moda denilen şeyi oluşturması onlara hayranlık duyma ve onları taklit etme ihtiyacının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır Adam Smith’e göre. Zengin ve güçlülerin giysileri, muhabbet ederken kullandıkları dil ve tavırları modaya uygundur. Hatta kusurları ve ahmaklıkları bile modaya uygundur. İnsanlığın kalanı da onları taklit ederek onlara benzemekten şeref duyar. Adam Smith bu konuyu ele alırken moda düşkünlüğü hakkında çok olumsuz ifadeler de kullanır.
Moda olanın peşine düşmek aslında bir övgüye layık olma ve övgüye layık olduğunu düşündüğümüzü kendimize yapıştırma çabasıdır demek çok yanlış olmaz. Havalı bulduğumuz, beğendiğimiz kişilerde gördüğümüz isimleri çocuklarımıza vermemiz doğal bir durumdur ve muhtemelen aynı dönemde yaşayan insanlar benzer örnekleri gördükleri için benzer isimleri çocuklarına verme eğiliminde olacaklardır.
Bence 21.YY’da durumlar biraz daha farklıdır. Demokrasi ve insan haklarının gelişimiyle demokrasi kavramı tüm yaşam tarzımızı değiştirdi ve postmodernizm anlayışıyla tek bir bir “zengin ve güçlü” anlayışı yıkıldı. Artık birbirinden çok farklı nedenlerle takip edilebilecek ve örnek alınabilecek insanlar var. En azından bildiğimiz anlamda aristokrasi kalmadı. İnsanları bir şeyleri sadece eğlenmek için yapabilir hale geldi çünkü demokrasinin ortaya çıkardığı eşitlik ortamı onur ve şerefin de eşit dağılması fırsatını verdi. Moda kavramına yönelik bu eleştiriler eskisi kadar güçlü yapılamaz diye düşünüyorum.
Bir Cevap Yazın