Otuz Milyon Kelime (Çocuğunuzun Beynini Geliştirin) kitabı adını farklı gelir gruplarına ait üç tür aile arasında yapılan bir araştırmadan alıyor. Kitap, çocuklarla etkileşime girmenin onların zeka gelişimlerine olan mucizevi etkisini ele alıyor. Çocuğu ile konuşan, birlikte zaman geçiren ve ona kitap okuyan ailelerin çocuklarının, bunu yapmayan ailelerin çocuklarından nasıl farklılaştığını anlatıyor.
Otuz Milyon Kelime kitabındaki araştırma 36 aya kadar çocuklarla girilen etkileşimi değerlendiriyor. Çünkü beynin gelişimi ilk 3 yılda %90 oranında tamamlanıyor. Bu ilk 3 yılın çocuğun gelişiminde ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor kitap.
Kitapta üç tür aile ele alınıyor. Bu aile türlerinden birisi çocuğuyla etkileşime giren, onunla zaman geçiren ve ona hikaye okuyan aileler. Bu ailelerin çocuklarıyla ilk üç yılda ortalama 43 milyon kelime konuştuğu tespit ediliyor. İkinci aile türü ise daha orta derecede çocuklarıyla ilgilenen aileler. Bu aileler çocuklarıyla vakit geçirmekle beraber ona birince aile kadar kitap okumuyorlar. Çocuklarının duydukları kelime sayısı ortalama 30 milyon.
En alt gruptaki aileler ise çocuklarıyla etkileşime girmede ve ona vakit ayırmada en az istekli olan aileler. Bu ailelerin çocuklarının ortalama 13 milyon kelime konuştuğu tespit ediliyor. Kitabın adı ilk aile grubunun çocuklarının duyduğu 43 milyon kelime ile en alt grubun çocuklarının duyduğu 13 milyon kelime arasındaki farktan geliyor. Birinci aile grubundaki çocuklar alt aile grubundan otuz milyon kelime daha fazla duyuyor.
Deneyde Selçuk Şirin Hoca’nın aktarımıyla şu yöntem izleniyor:
Bu alanda elimizdeki en iyi kaynak Hart ve Risley tarafından gerçekleştirilen klasik çalışma: Farklı gelir seviyelerinden aileleri çocuklarıyla birlikte ayda 1 saat izleyen araştırmacılar çocuk ve ebeveynler arasındaki diyalogda geçen kelimeleri saymışlar aylarca. Aşağıda o araştırmanın en önemli grafiği var. Farklı sosyoekonomik seviyelerden ailelerin çocukları benzer potansiyelle hayata başlarken her geçen ay aralarındaki fark açılıyor. Varlıklı ve eğitimli ailelerin çocukları 36 aya geldiğinde aradaki kelime hazinesi farkı ciddi oranda açılıyor. Literatüre “30 milyon kelime farkı” olarak giren bu fenomenin nedeni üst sosyoekonomik seviyeden ailelerin çocuklarıyla daha çok “kaliteli” zaman geçirmesi, daha çok diyalog kurması ve o diyaloglarda daha çok kelime sarfetmesi. İşte 30 milyon kelime!
Aradaki bu otuz milyon kelime neyi değiştiriyor?
Yeni doğan çocuğa doğduğu andan itibaren kitap okuyun! Daha da ötesini söyleyeyim: Bu, çocuğunuzun geleceğine yapacağınız en kıymetli yatırımdır. / Selçuk ŞİRİN
En üst grup ile en alt grup arasındaki bu otuz milyon kelime çocukların zeka gelişimlerine ciddi şekilde etki ediyor. İlk 36 ayda oluşan bu farkı kapatmak pek mümkün olmuyor. Sağlıklı beyin gelişimini sağlayan çocuk başta akademik başarı olmak üzere yaşamları boyunca alt grup ailelerin çocuklarına göre bu üstünlüklere sahip oluyorlar. 43 milyon kelime duyan çocukların kapasiteleri %78’lerdeyken bu gelişim 13 milyon kelime duyan çocuklarda %40’larda kalıyor.
43 milyon kelime duyan çocuklara karşı geride başlayan çocukların bu durumu düzeltmeleri mümkün olmuyor. Başlangıçtaki bu fark yaşam boyu devam ediyor. Bir kere öne geçen çocuk artık matta etkisiyle bu avantajı bir kar topu gibi büyütüyor.
Bu çalışma şunu ortaya koyuyor; çocukların gelişiminde pahalı oyuncaklar ve ailelerin gelir düzeyi gibi etkenlerden çok çocukla etkileşime girilmesi, onla kaliteli vakit geçirilmesi, ona kitap okunması ve çocuğun konuşturulması gibi etkenler önemli. Tabii eğitimciler bu surenin 36 ayla kısıtlı olmadıklarını ama ilk 36 ayın daha önemli olduğunu söylüyorlar. ABD’de bu araştırmanın verileri dikkate alınmış ve çocukların daha fazla kelime duyması için her çocuğa erişme hedefi belirlenmiş.
Otuz Milyon Kelime kitabının buradan satın alabilirsiniz. Konuyla ilgili Selçuk Şirin Hoca’nın Hürriyet‘te ki yazısını okuyabilir veya Doğan Cüceloğlu’nun videosuna göz atabilirsiniz.
Bir Cevap Yazın