Platon‘un Devlet isimli kitabı Platon’un idealindeki devleti anlattığı eseridir. Bir tür ütopya olan Platon’un devleti Platon’un felsefesinin temellerine dayanır. Yazıda Platon’ın devletindeki yasalar ve uygulamalara yer verilmiş fakat bunların felsefi gerekçelerine sadece ilgili madde tek başına anlam ifade etmiyorsa değinilmiştir. Kaynak olarak Platon’un Devlet kitabı ve Bertrand Russel’ın Batı Felsefesi Tarihi kullanılmıştır.
Platon’un ideal devletini oluştururken bir başka Yunan şehri olan Sparta’yı örnek aldığı söylenir. Bu devlette özel mülkiyet yoktur ve devletin temeli soylu bir yalana dayanır. Tanrı üç çeşit insan yaratmıştır. Kusursuz olanlar altından, daha az kusurlu olanlar gümüşten ve kalan sürüler ise demirden veya pirinçten yaratılmışlardır. Platon’un neden böyle bir yönetim istediği hakkında Karl Popper’ın Açık Toplum ve Düşmanları kitabında dikkate değer bir açıklama vardır.
Platon’un Devlet Anlayışı
1- Devlette ya filozoflar yönetici olmalıdır ya da yöneticiler filozof olmalıdır.
Devlet yönetimini üstlenen kişi felsefe ile ilgili olmalıdır. Filosoflar kral oluncaya, ya da bu dünyanın kralları ve prensleri felsefe gücü ve tini edininceye, işi gücü başkasının kuyusunu kazmak olan ayaktakımı bir yana çekilme zorunda bırakılıncaya değin ne kentler kötülüklerden kurtulacak, ne de insan soyu. Sonra, sadece bizim devletimiz yaşama hakkına sahip olacak, gün ışığına erecek.”
2- Yurttaşlar; halk, askerler ve koruyucular olarak üçe ayrılırlar. Devlette koruyucu olarak seçilecek kişiler çocukluktan beri sınanırlar.
Platon atların gürültü ve karmaşadan korkup korkmadığı küçükken belli olduğunu, gürültüden korkmayan atların savaş için uygun atlar olduğunu söyler. Tıpkı koruyucular da bu atlar gibi çocukluktan beri çeşitli şekillerde sınanmalı, en becerikli kişiler bu sınıfa dahil edilmelidir.
Koruyucuların evleri küçük, yiyecekleri sade ve yaşadıkları yer, topluca yemek yenecek bir kamp yeri olacak, onlar mutlak gerekli olanlar dışında özel mülk edinemeyecektir. Altın ve gümüş yasaktır.
3- Sınıflar arasında geçiş mümkündür.
Yetenekli, becerikli bir çocuk bir üst sınıfa geçebileceği gibi beceriksiz bir çocuk aşağı sınıflara inebilir.
4- Eğitim müzik ve jimnastik (spor) olarak ikiye ayrılır.
Platon bu ikisinin birbirini dengelediğini düşünür. Sadece müzik kişiyi gereğinden fazla naif yaparken sadece jimnastik onu kabalaştırır. Vücut, sert koşullarla eğitilecektir. Balık ve et hoşlanarak yenecektir. Salça ve şekerleme yasaktır. “Bu rejimi sürdüren -der Platon-, doktor gereksinmez.”
5- Platon’un devletinde ciddi bir sansür vardır. Gençlerin okuyacağı kitaplar çocukluktan itibaren dikkatle seçilir.
Anneler ve dadılar, ancak anlatılmasına izin verilen öyküleri anlatabilir. Gençleri savaşta ölme isteğiyle donatacak her şey yapılmalı eğitimde.
6- Bu devlette sanatçılara yer yoktur çünkü onlar sadece duygu karmaşasına neden olurlar.
Platon’un, kentinden tüm oyuncuları atmaya götürecek ölçüde açıktır: “Herhangi bir şeyi öykünecek (taklit edecek) denli zeki, pandomimci beylerden biri gelip şiirini ve ustalığını ortaya dökmeyi önerdiğinde, diz çöküp tatlı kutsal ve olağanüstü bir yaratıkmış gibi ululayacağız onu, sonra şöyle diyeceğiz: “Devletimizde sizin gibilere yer yok. Yasalarımız size hak tanımıyor.” Ardından, bu beyi, Yemen zamkına bulayıp, yünden çelenklerle bezeyip başka bir kente uğurlayacağız.”
7- Eşleşmeler kura ile (ve hileli) olacak, kimse annesini ve babasını bilmeyecektir.
Bunun gerekçesi, toplumda herkesin birbirini sevmesini sağlamak. Herkes karşılaştığı kişinin bir akrabası olabileceği için toplumsal bağlılık artacaktır. Örneğin genç biri bir yaşlı gördüğünde babası olabileceğini düşündüğü için ona saygılı davranacaktır.
Nüfusu değişmez tutmak için gereken sayıda gelin ve güveyilerin, belirli şölenlerde kura yöntemiyle birleşmeleri istenecek ve onların, kuraya inanmaları sağlanacak; fakat, gerçekte eşlendirmeyi, soyu arındırma ilkelerine göre kent yöneticileri düzenleyecektir. Yöneticilerin görevi, en eksiksiz erkeğe en çok çocuğu kazandırmaktır. Biçimsiz doğanlarla aşağı tabakanın çocukları, kendilerine layık olan, bulunmaz, gizli bir yere bırakılacaktır. (Bu bir Sparta adetidir.)
Platon’un Devletine Özgün bir Aristoteles Eleştirisi
Platon’un devletini anlamak için bu temel özellikler faydalı olacaktır. Thomas More’un Ütopya’sı da kimi yönden benzer özellikler taşır Platon’un devleti ile. Aristo ise şu eleştirileri yapar Platon’a,
Platon’un devlete aşırı üstünlük tanıdığı ve bunu bireye tanıması gerektiği konusunda çok ilginç bir açıklama yapar. Sonra, her okuyucunun doğallıkla anımsadığı, ailenin ortadan kaldırılması önerisine karşıt kanıt gelir. İyilikseverlik ve eli açıklık erdemdir. Özel mülk olmaksızın olanaksızdır onlar. En sonunda Aristoteles, “Platon’un planları iyi olsaydı, şimdiye değin çok kişi düşünürdü onları” tümcesini ekler sözlerine.
Buradaki mülkiyetin olmamasının eli açık insanları ortaya çıkarmayacağı düşüncesi sanıyorum semavi dinler için daha ciddi bir meseledir. Mülkiyetin olmadığı bir dünyada maddiyata dayalı ibadetler acaba nasıl yapılacaktır?
Kitapta şimdiye kadar ortaya atılmış birçok fikrin yer alması önemli. Mülkiyetin olmaması, yöneticiler nasıl olmalı, ahlak üzerine söylemler… Platon’a verilen cevaplar, onun gökte (idealarda) aradığının yerde aranması, Aristo ile aralarındaki görüş farkları felsefenin en önemli meseleleri olmuştur.
Platon’un Devlet kitabı hakkında Youtube’da Prof. Steven B. Smith’in Yale Üniversitesi’nde verdiği “Siyaset Felsefesine Giriş” dersinde, 3 ders olarak işlediği “Filozoflar ve Krallar: Platon, Devlet” isimli dersin tek bir kayıt altında toplanmış videosu var.
Bir Cevap Yazın