Reform nedir? Dinde Reform ya da Avrupa’da Reform olarak tanımlanan bu olay, Almanya’da Martin Luther önderliğinde başlayan, kilisenin dini, siyasi ve sosyal hayattaki rolünün değişimini başlatan ve Avrupa’da ki mezhep birliğinin bozulmasına yol açan süreci kapsar.
Hristiyanlık XVI. yüzyıla gelinceye kadar Katolik ve Ortodoks olmak üzere iki mezhepten oluşuyordu. Katoliklerin dinî lideri olan papa Roma’da Ortodoksların dinî lideri olan patrik ise İstanbul’da bulunuyordu. Kilise ve din adamları geniş topraklara sahiptiler ve zengin bir hayat sürüyorlardı. Halk ve saray üzerinde siyasi ve dinî baskı uygulayan kilisenin zenginliği halkı ve soyluları rahatsız ediyordu.
Rönesans Dönemi’nde klasik eserler ve İncil farklı dillere çevrilerek matbaa ile çoğaltıldı. Böylece Avrupalılar İncil’i daha iyi anladılar ve İncil’de yazanların kilisenin söyledikleriyle uyuşmadığını fark ettiler. Coğrafi keşifler ve Rönesans’la ortaya çıkan bilimsel gerçekler sayesinde Avrupalılar kilisenin öğrettiklerini sorgulamaya başladı. Böylece insanlar kilisenin endüljans (cennetten arsa satma) ve aforoz (dinden çıkartma) uygulamalarına karşı çıkmaya başladı.
Martin Luther
Hristiyan din adamı olan Martin Luther (Martin Luter) 95 maddeden oluşan bildirisinde kilisenin yaptıklarının doğru olmadığına dikkat çekti. Luther, Papa tarafından aforoz edildi. Luther’i destekleyen prensler sayesinde Reform hareketi Almanya’da başladı. Daha sonra Fransa, İngiltere ve tüm Avrupa’ya yayıldı. Avrupa’da yüzyıl süren din savaşları başladı. Reform Hareketleri sonucunda Avrupa’da Protestanlık, Kalvenizm ve Anglikanizm gibi yeni mezhepler ortaya çıktı.
Fransa ve İngiltere kralları kilise karşısında otoritelerini güçlendirmek için sürece destek vermişlerdi. Kilise dini olduğu kadar siyasiydi de. İngiltere Kralının eşinden boşanamaması da (Katoliklik’de yasaktır.) süreci etkilemiştir…
Reform hareketinin nedenleri
Katolik Kilisesi’nin bozulduğu ve ıslah edilmesi gerektiği düşüncesinin yaygınlaşması.
İncil’in farklı dillere çevrilmesi ve matbaanın bulunup halk tarafından da okunabilir hale gelmesiyle, insanlar kilisenin doktrinlerinin yanlış ve yobaz olduğunu düşünmeye başlamıştı.
Almanya (Prenslikler) Papalık tarafından sömürülüyordu. Bundan dolayı İtalya’ya büyük bir nefret duyuluyordu. Martin Luther de bu durumdan fazlasıyla yararlanmıştır.
Martin Luther Roma’ya yaptığı bir ziyaret sırasında Papa’nın Hristiyanları kandırdığını, haksız olarak zevk ve lüks içinde bir hayat yaşadığını fark etti. Luther bu durumu gördükten sonra Hristiyanlığın amacına dönmesi gerektiğini söylemiş ve Roma Kilisesi’ne (Katolikliğe) karşı oluşacak büyük bir hareketin temellerini atmıştır.
Endüljans sorununun ortaya çıkması, para karşılığında Katolik Kilise’nin günahları affetmesi. Bir rahibin Almanya’da affedilme sertifikaları (Endüljans) satmaya başlaması ise bardağı taşıran son damla olmuştu. Bu sistem Papalığın kasasına büyük gelir sağlıyordu. Bu duruma Luther’in yanı sıra Saksonya Elektörü [2] de büyük tepki göstermiştir. Affedilme sertifikalarını satan rahip bölgeden sürülmüştür.
Reform hareketinin sonuçları
Avrupa’da mezhep birliği bozuldu. Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestanlık, Kalvenizm ve Anglikanizm mezhepleri ortaya çıktı.
Kilise’nin kontrolü ve baskısının sonucu ortaya çıkan skolastik düşünce yerini araştırmacı ve sorgulayıcı bilim anlayışı olan pozitif düşünceye bıraktı.
Avrupa’da mezhep savaşları başladı.
Din adamları ve Kilise, eski itibarını kaybetti.
Katolik Kilisesi, kendisini yenilemek ve düzenlemek zorunda kaldı.
Eğitim-öğretim faaliyetleri Kilise’den alınarak laik bir eğitim sistemi kuruldu.
Katolik Kilisesi’nden ayrılan ülkelerde Kilise’nin mallarına ve topraklarına soylular el koydu.
Papa ve Kilise’nin Avrupa ülkelerinin kralları üzerindeki etkisi sona erdi ve Avrupa’da siyasal bölünmeler yaşandı. Çünkü Orta Çağ’da Papa, Avrupa krallarına taç giydirerek onların krallıklarını onaylıyor ve yönlendirebiliyordu.
Katolik kalan ülkelerde yeni mezheplerle mücadele etmek amacıyla Engizisyon mahkemeleri kuruldu.
Protestan krallar ve prensler, din işlerinin mutlak hakimi oldular.
Reform hareketleri, Avrupa’yı siyasi yönden zarara uğratmıştır. Şarlken’in Osmanlı İmparatorluğu üzerine yapmayı planladığı Haçlı Seferi bölünmelerden dolayı gerçekleşmemiştir.
Reform ve Osmanlı Devleti
Reform hareketleri Avrupa’nın siyasi yönden bölünmesine sebep oldu. Bu siyasal yapıdaki farklılıklardan da Osmanlı Devleti kazançlı çıktı. Avrupa devletleri arasındaki görüş ayrılıkları Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da ilerlemesi kolaylaştırdı. Osmanlı Devleti Protestanları destekleyerek kendisine karşı yeni bir Haçlı birliği kurulmasını engelledi.
Osmanlı hâkimiyeti altında yaşayan Hristiyanların ve diğer azınlıkların Avrupada yaşanan Reform Hareketlerinden fazla etkilenmediği görülür. Çünkü Avrupa’nın reformlarla ulaşmak istediği seviye Osmanlı Devleti’nde yaşanmaktaydı. Osmanlı Devleti’nin gayrimüslimlere geçmişten beri din ve inanç özgürlüğü yönünden geniş haklar tanıması, insanların dinine, yaşam standartlarına, örf ve ananelerine müdahalede bulunmaması Reform Hareketlerinden olumsuz yönde etkilenmemesini sağladı.
Kaynak
Yazıyı yazarken Wikipedia ve MEB Sosyal Bilgiler 7. Sınıf Ders Kitabı‘ndan faydalandım.
Bir Cevap Yazın