The Secret Life of Walter Mitty ve Gündüz Düşleri

Anlaşılması zor fikirleri örnek olaylar üzerinden ele almak yani somutlaştırmak konuyu anlamamızı nasıl da kolaylaştırıyor. Hele bu örnek olay bir filmin içinde ise ortak dil oluşturmaya başlıyoruz. The Secret Life of Walter Mitty hem iyi bir arketipi işleyen harika bir film hem de Alfred Adler’ın üstünlük kompleksi filmini çok duru olarak ele alan bir örnek.

Alfred Adler insanın sürekli daha üstün olmaya çalışan bir varlık olduğunu söyler. Bulunduğu konumdan geçici olarak memnun olsa da onun için hep bir ötesi vardır. Öyle ki bu istek normal olmakla birlikte kimi zaman kişiyi çok zor durumlara düşürebilir ve onun sosyal hayatına büyük bir darbe vurabilir. Aşağılık duygusu ve üstünlük kompleksi yönetilmesi gereken güçlü duygulardır.

Güç istenci ruhu (zihni) devindiren en güçlü çark. Bu çark dönerken dinlemek bağımlılık yapar fakat güç istenci nihayete ermez ki. Çark hep dönmek ister. Yönetilemezse hasta eder. Gerçek hayatta dönemeyince rüyalarda ve hayallerde dönmeye devam eder. Farklı olma, kendini ayrıcalıklı hissetme durumu o kadar güçlüdür ki kişi artık seçildiğine inanmaya başlar. Karanlık tarafı buralar. Alfred Adler gündüz düşlerinin kişinin üstün olma, aslında hak ettiği yerde olma isteğinin bir sonucu olduğunu söyler. Kişi hayallerinde olduğundan daha üstün birisidir. Olmak istediği kişidir.

Walter Mitty neden bu kadar sempatik?

Walter Mitty işini iyi yapan sıradan bir insan. Mütevazı bir hayatı var ve iş yerinde etkilemek istediği bir kadın. Walter Mitty karakterinin en belirgin özelliği sık sık gündüz düşlerine dalması. Bu özelliği nedeniyle gerçekte zaman zaman dalga geçilen biri olduğu halde gündüz düşlerinde işte popüler biri ve hazır cevap. Filmde Walter Mitty karakterinin Adlerci bir saptama içinde olduğu çok bellidir. Biz filmdeki ilk düş sahnesinde ne olduğunu anlamayız bile. Walter Mitty kendini bir süper kahraman olarak hayal etmektedir ve bir yangından kurtarma hamlesiyle sevdiği kızı etkilemektedir. Tabii hayalinde.

Walter Mitty’nin etkilemek istediği kadını süper kahraman olarak etkilemesi aslında süper kahramanların bizde neyin karşılığı olduğunu göstermesi bakımından önemlidir. Filmciler Walter Mitty’nin hedefini (sevdiği kadını etkilemek) bize göstererek onla empati kurmamızı sağlıyor. Aynı zamanda biz Walter Mitty’nin gündüz düşleri üzerinden kendi ego idealimiz üzerine düşünsel bir yolculuğa çıkıyoruz. Sorun çok nettir. Walter sevdiği kadını etkilemektedir fakat gündüz düşlerinde bunu ancak geçrekleştirebilmektedir. Bu uğurda yalanlar da söyler fakat gerçek hayatta bu iş nasıl olacaktır?

The Secret Life of Walter Mitty filmini çok iyi yapan buraya kadar olan kısmı değildir. Walter gündüz düşlerindeki gibi olmak daha doğrusu ego idealine ulaşmak için konfor alanını terk edip bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır. Bu yolculuk aynı zamanda bir iç yolculuktur. Yavaş yavaş karakterin olgunlaştığını, aydınlandığını görürüz. Aslında Walter’ın gündüz düşlerine ihtiyacı yoktur çünkü zaten istediğine ulaşmak için biraz cesaret göstermesi yetmiştir.

Çarkın sesine kapılmamak

Mutlu olma kapasite Walter’ın hep içindedir ama bazen o kapasitenin varlığını unuturuz ve gündüz düşlerine ihtiyaç duyarız. Olmak istediğimiz kişi olmak için çok çabalamamıza gerek yoktur hatta çünkü olduğumuz kişi zaten yapmak istediklerimizi en başından beri yapabilecek kişidir. Sadece bunu hatırlamamız gerekir. Güç istenci bu gerçeği fark etmenin önünde bir engeldir yönetilmezse. Hayatı değerli yapan hedeflere ulaşma becerimiz değil hayatın kendisidir. Walter hayatının değerini kavramaya başladığında gündüz düşleri yok olmaya başlar. Filmi çok iyi yapan şey işte bu gerçeği bize hatırlatmasıdır.

Güç istenci peşinde körce ilerlemeye çalışmak gerçekten değerli olanı es geçmeye neden olabilir. Hayatın değeri bununla ölçülemez ama. Walter’ın başından beri aradığı, herkesin arzu nesnesi olan o şey nedir? Burada filmin asıl mesajını perçinleyen mükemmelliği görürüz. Burada saf olanın değerinin er geç bilineceğiyle ilgili hikaye arketipi ortaya çıkar. Söylenmek istenen açıktır.

In

Bir Cevap Yazın

Diğer 1.068 aboneye katılın
%d blogcu bunu beğendi: