Özellikle kilimlerimizde ve halılarımızda çeşitli desenler görürüz. Bunlar milli kültürümüze ait eserler oldukları ve hala beğenildikleri için bana göre çok değerli tasarım unsurlarıdır.
Geçmişte göçebe hayat süren atalarımız, sevinçlerini üzüntülerini, o anki ruh hallerini halılara, kilimlere aksettirmişler. Özellikle kilimlerde gördüğümüz her bir motifin ayrı ayrı anlamları vardır. Kertikli dokumayı (kilim-cicim-sumakzili, halı) Türkler bulup geliştirdikleri için de bu motifler özbeöz bizimdir.
Mesela belki de en çok kullanılan elibelinde motifi anaerkilliği simgeliyor. Onunla beraber kullanılan koç boynuzu motifi ise gücü, erkekliği simgeliyor. Koç boynuzu ayırca dokumayı yapanın çok mutlu olduğunu da anlatıyor. Tarak ve pıtrak motifi ise bolluğu ve bereketi tasvir ediyor.
Motiflerimizin dikkat çektiği bir başka alan ise çinicilik. Burada kullanılan motiflerin de özel anlamları vardır. Mesela tavus kuşu cennet kapısını tasvir etmek için kullanılan bir desendir. Yine gül deseni Kabe’yi, etrafındaki yedi halka da yedi tavafı tasvir eder.
Mimaride de sekiz köşeli yıldız motifini çok fazla görürüz. Halk inançlarında geniş yer tutan Ay ve Güneş’i tasvir etmek için kullanılır. Tabi mimaride sadece motifleri kullanmak yetmiyor, renkleri doğru kullanmak da işin içine giriyor. Mimari eserlerimizde kullandığımız renkler de dikkate şayandır.
Kilim motifleriyle ilgili daha detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Çini motifleriyle ilgili daha detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Mimari motiflerle ilgili daha detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Günümüz dünyasında hikayesi olan projelerin, tarihi olan ürünlerin, geleneği yansıtan tasarımların önemli yeri vardır. Özellikle lüks sektörde bu tarz tasarımlara çok daha fazla değer verilir.
Ürettiğimiz ürünlerde bu tarihi ve özgün desenleri kullanmak çok yerinde olacaktır. Özellikle Avrupa’ya ürün satmak istiyorsak kaliteli, özgün ve estetik değeri olan ürünler ortaya koymalıyız. Türk motifleri özellikle özgünlükte bize yardımcı olacaktır.
Bu noktada bize ait olan Türk motifleri özellikle ev tekstilinde, mobilyada, otomotivde, giyimde üretilen her üründe mümkün olduğunca kullanılmalıdır. Motiflerimizi, her şeyin sadeleştiği dünyada minimal anlayışla yeniden yorumlayarak çok özgün ürünler, markalar yaratabiliriz.
Şevket Süreyya Aydemir, hayatın anlamını aradığı ”Suyu Arayan Adam” adlı eserinde şöyle diyor:
“Tanrının bize verdiği en büyük nimet, sahip olduğumuz halde, sahip olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri, bir gün kendimizde bulmaktır.”
Sahibi olduğumuzu bilmediğimiz kuvvetleri kendimizde buldukça daha güçlü bir ülke olacağımız kesindir.
Bir Cevap Yazın