Yorum ve Aşırı Yorum Üzerine

Yorum ve Aşırı Yorum Umberto Eco’nun edebi yapıtların yorumlanmasıyla ilgili düşüncelerini paylaştığı kitap. Kitap konfrans konuşmalarından derlenmiş. Yorum; bir metnin metnin niteliğine uygun olarak değerlendirmesi iken aşırı yorum metnin uçsuz bucaksız olarak, bağlamdan tamamen koparak yorumlanmasıdır. Bu anlamıyla; metinler üzerine, yazarın hiç aklından geçmeyen şeyleri aktarmakta bir sorun var mıdır? Umberto Eco bunun bir sınırı olması gerektiğini söyler fakat aşırı yorumu savunanlar da vardır.

Bir edebi ya da kültürel eser yazıldığı anda yazardan çıkar. O artık toplumundur ve isteyen ondan istediği anlamı çıkarmakta özgürdür. Bunun sınırı konusu tartışmalıdır fakat hangi yorumun doğru olduğunu söyleyemesek bile kesinlikle yanlış olanları belirleyebiliriz Eco’ya göre.

Yorum neden zor bir iştir?

Bir metni yorumlamak çok zordur hele ki geçmiş dönemlere ait metinleri yorumlamak çok daha zordur. Bin yıl önceki bir metni bugünün gözleri ile yorumlamanın önündeki engel o dönemin şartlarını bilmemekten fazlasıdır. Dönemin tartışmaları, o dönemde kullanılan kelimelerin bugün aynı anlama gelmemesi gibi sorunlar vardır. Ayrıca o metin o dönemin insanlarına seslenen bir metindir. Kutsal kitapların yorumlanması ile ilgili tartışmalarda da bu sorunlara dikkat çekilir.

Bir metnin yazarı ölmüşse konu artık tamamen aşırı yoruma açıktır. Ortada yazılanı doğrulayacak ya da yanlışlayacak kimse kalmamıştır. Yazar hayatta olsa ve yorumu reddetse bile yorumcu yazarın kendisi farkında olmasa bile öyle demek istediğini savunabilir. 🙂 Aşırı yorum esasında her yerdedir. Edebiyatta, felsefede, mitolojide. Nerede yoruma açık bir metin varsa orada aşırı yorum olması engellenemez. Elbette bu aşırı yorum her zaman olumsuz olmasa gerek.

Edebiyat ve sinemada aşırı yorum

Edebi eserlerle ilgili değerlendirmelerle ilgili komik örneklere yer vermiş Eco. Kendi kitapları hakkında yazılan yorumları okuyarak bunları hiç kastetmediğini bunları yorumcunun çıkardığını yazmış. Örneğin bir örnekte yorumcu, kütüphaneci adınının bilerek ölümü çağrıştırdığı, kütüphanenin mikrokozmoz olduğunu ve kütüphanecinin sözünün dünyanın sonunun geldiğini işaret ettiğini söylemiş. Eco bunun aklına bile gelmediğini söylüyor. Aşırı yorumun yanlış değerlendirmeleriyle ilgili çeşitli örnekler var kitapta.

Yorumcu, bir edebi eseri ya da bir filmi yazarından ya da yapanlardan daha iyi anlamış olabilir mi? Aşırı yorum için daha iyi anlamak gerekmez fakat bazen yorumcu yazarın ipuçlarını anladığı bir meseleyi daha belirgin görebilir. Yine de aslında gördüğünü sandığı şey sadece kendi hezeyanları da olabilir. Ferit Kam “Bir meselenin anlaşılmamasını mı istiyorsunuz? Şerh edin!” demiş. Aşırı yorum için en azından eserle çelişmemeli yorumu yapılabilir sanırım.

“Bir zamanlar üç küçük domuz varmış.” bu cümleden sonraki ideal soru, peki ne olmuş? mu olmalıdır yoksa, neden üç? sorusunu sorup yorum üretmeye başlamak mı olmalıdır? Metnin ısrarla anlatmaya çalıştığı meseleler yerine üçü ve domuzu tartışmaya açmak ne getirip ne götürecektir.

Yorum ya da aşırı yorumun okunması üzerine

Hangi yorumun yorum hangisinin aşırı yorum olduğu meselesi belki her zaman anlaşılmayabilir. Aşırı yorum eserle ilgisiz fakat güzel de olabilir. Öyleyse bir eser hakkındaki bir yazıyı okurken bence yapılması gereken yorumu tamamen bağımsız bir metin olarak ele almaktır. Bir film ya da bir metin üzerine bir inceleme okuyorsak işin içine öznellik karıştığında onu metinden tamamen bağımsız düşünmeliyiz. Metin bizim için esas olmalıdır ve yorumlar eser dışındaki bir eser olarak görülmelidir.

Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Brazil filmi ile ilgili Sosyolojik Düşünmek kitabında bir değerlendirme okumuştum. Brazil filmini daha önce izlemiştim ama keyif aldığım bir film olmamıştı. İlgili yorumu çok sevdim ve Brazil filmini inceleye göre izlediğimde daha fazla keyif almıştım ve inceleme filmi algılayışımı arttırmıştı. Yazarlar yönetmenin açıklamalarına göre bu incelemeyi yazmışlardı. Bu bir yorumdu fakat aşırı yorum olduğu halde beğendiğim başka incelemeler de olmuştu.

Buradaki yazı Umberto Eco’nun Yorum ve Aşırı Yorum üzerine konferanslarda söylediklerinin ve ona karşıt bazı düşüncelerle ilgilidir. Bu yazı neticede başka bir öznenin zihninden süzüldüğü için bir yorumdur. Belki de bir aşırı yorumdur. Konu ilgimizi çekiyorsa sanırım en iyisi kitabı okumaktır.

2 yanıt

  1. Remziye avatarı

    Sizin yazılarınızı nereden bulup da takip ettiğimi bilmiyorum ama her zaman ilgimi çeken konularda yazılar yazıyorsunuz. Alanım dışı olsa bile başlığı okuyunca okuma merakı doğuyor. Bunu söylemek istedim. İyi çalışmalar/okumalar dilerim.

    1. Teşekkür ederim nazik yorumunuz için.

Bir Cevap Yazın

Diğer 1.071 aboneye katılın
%d