Yunus Emre (Bizim Yunus)

Yunus Emre’nin Mevlana ve Hacı Bektaş ile ilgisi olduğu söylenir. Abdülbaki Gölpınarlı Yunus’un tarikat silsilesi ve diğer şairlerle olan ilişkisi hakkında, Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri kitabında bilgiler vermiş. Kitapta konuyla ilgili yanlış bilinen bilgilerin doğrusu verilmiş ve Yunus Emre’nin hayatı çalışma konusu olmuş. İşte bu bilgilerden bir kısmı :

Her iki tarzdan da anlaşılmaktadır ki Yunus, Taptuk Baba’nın dervişidir; Taptuk, Barak Baba’nın, o da Sarı Saltuk’un halifesidir.

Bu eserden, ancak çok sıkı bir eleştirmeyle faydalanabiliriz. Vilâyet-Nâme, Yunus’u, şeyhi Taptuk’u, Sarı Saltuk’u, Barak Baba’yı, hatta Mevleviliğini inkâr edememekle beraber Seyyid Mahmûd-ı Hayrânî’yi Hacı Bektaş mensubu gösterir. Hacı Bektaş, elimizdeki üç belgeye göre 669’da (1270-1271) ölmüştür. 666’da (1267) doğması icab eden Barak Baba’nın Hacı Bektaş’la görüşmesine imkân yoktur. Saltuk’a mensub olduğunu bildiren Barak, Hacı Bektaş’tan bahsetmez. Yunus’un divânında ve risalesinde Hacı Bektaş’a dair bir ima bile yoktur.

Bektaşiler, eski Batınî geleneğini yürütmüşler, her tanınmış, bilinmiş, sevilip sayılmış kişiyi, zemin ve zaman gözetmeden Hacı Bektaş mensubu ve kendilerinden saymak suretiyle halkın, bu yol hakkında müspet kanaatini kazanmayı istihdaf etmişlerdir. Biz bu bakımdan, Yunus’un ve tarikat silsilesindekilerin, Hacı Bektaş mensubu olduğuna inanmıyoruz. Yunus, şüphe yok ki Konya’da bulunmuştur; Mevlânâ ile Konya’da görüşmüştür; onun sohbetlerine ve semâ’ meclislerine katılmıştır. Konya o zamanlar bir ilim, irfan merkezidir. İlerde bahsedeceğimiz gibi medrese tahsili de gören Yunus’un tahsil hayatı, sanırız ki Konya’da geçmiştir.

Mevlana ve Yunus Emre arasında geçtiği söylenen bir konuşma var. Bu söylentiler doğru değildir.

Yunus yolunda yürüyenlerin en eskisi, onun çağdaşı olan Said Emre’dir. Elimizde on dokuz şiiri bulunan (Yunus Emre ve Tasavvuf, s. 280-294) bu şiirin beş şiiri Yunus’a naziredir (aynı; s. 206-2.07). Bu şairin bir şiirindeki,

Et ü deri büründüm geldim size göründüm
Âdem adın urundum uşde zuhûra geldim

beytinin ilk mısrası.

Ete deriye büründüm
Yunus diye göründüm

şeklinde Yunus’a mal edilmiştir. Güya Yunus Mevlânâ’ya, Mesnevi’yi sen mi yazdın diye sormuş; Mevlânâ evet deyince, uzun yazmışsın, ben olsam şöyle derdim demiş ve bu beyti okumuş. 1235’te (1819) vefat eden Köstendilli Şeyh Süleyman’ın “Bahr’ül-Vilâye”sinde de, Mevlânâ’nın, ilahi mertebelerden hangisine vardımsa bir Türkmen kocasının izini önümde buldum, onu bir türlü geçemedim dediği anlatılır; oysa ki Yunus, Mevlânâ’nın ebediyete intikalinde otuz dört yaşında bir gençtir. Sonra bu sözün, Yunus’tan da, Mevlânâ’dan da önce yaşayan Attâr’ın “Tezkiret’ül-Evliyâ”sında Ebû-Said Ebü’l-Hayr tarafından Şeyh Ebü’l-Hasan-ı Harkaanî hakkında söylendiği mukayyettir (Reynold A. Nicholson basımı, Londra-1907 II. s. 202-203), Mevlânâ’nın nazarına mazhariyetle övünen Yunus’un, ona karşı öyle bir söz söylemesine ne edebi müsaittir, ne yaşı.

Birkaç Yunus dizesini ekleyerek yazıyı bitireyim.

Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünyaya kimse kalmaz

————

Dervişlik dedikleri
Hırka ile taç değil
Gönlün derviş eyleyen
Hırkaya muhtaç değil

Yunus Emre ve şiirleri hakkında ayrıntılı bilgiler için buradan kitaba göz atabilirsiniz. Yunus Emre ve hayatı hakkında güzel bir kitap okumak istiyorsanız yine İskender Pala’nın OD kitabına göz atabilirsiniz. Yunus Emre’yi ve dönemin tarikat yaşantısını birkaç günde bitireceksinizdir.

Yunus Emre Tapduk Emre ve diğer dervişlerin hayatından kesitler görmek için OD güzel bir kitap.

Bir yanıt

  1. İskender Pala’nın Od kitabını yeni okudum. Yunus Emre ve hayatı hakkında çok güzel bilgiler, iyi bir anlatımla yer alıyor. Sıkılmadan keyifle okunacak bir kitap. Yunus Emre’nin hayatını öğrenirken tarikat yaşantısını da, derviş adetlerini de okumuş oluyorsunuz. Yunus Emre hakkında bir şeyler okumak isteyenler okursa memnun olurlar sanırım.

Bir Cevap Yazın

Diğer 1.075 aboneye katılın