Modern kütüphanecilik ile tarihsel belleği saklayan tozlu rafların yerini artık dijital arşivler almaya başladı. Bilgi ve belgeye erişimin kolaylaştığı bu çağda ülkemizde ve dünya kütüphanelerinde arşivler online erişime açıldı. Yurt dışı kaynaklı kütüphane siteleri incelendiğinde birçok Türk ve İslam dönemi yazma nüshalar ile karşılaşılmaktadır. Dünya kütüphanelerinin arşivlerinde bulunan bu nüshalar armağan, satın alma, tarihi eser kaçakçılığı, müzayede vs. yoluyla yazıldıkları coğrafyadan farklı bölgelere intikal etmişlerdir. Özellikle Türk- İslam bilim tarihi kapsamında dünya kütüphanelerinde bulunan beş farklı örnek üzerinden yazdığım bu yazıda dikkat çekilmesi gereken konu şudur: Arşivlerde tek tıkla indirilen yazılı kültürümüz, ülkemizde tasnif edilerek bir merkezde toplanabilir; elimizde basılı erişimi olmayan bu eserlerin online kayıtları alınarak gelecekte yapılacak araştırmalar için muhafaza edilmelidir.
1. İBN SÎNÂ / EL-ḲĀNÛN Fİ’Ṭ-ṬIBB
İslâm Meşşâî okulunun en büyük sistemci filozofu, Orta Çağ tıbbının önde gelen temsilcisi olan İbn Sina yaklaşık 980-81 yılında Özbekistan Buhara yakınındaki Efşene köyünde doğmuştur. Küçük yaşlarda dil, edebiyat, fıkıh öğrenimi görmüş, bu çalışmalarından sonra felsefenin bütün disiplinlerinde vakîf olmaya ömrünü adamış, ardından tıp tahsiline başlamıştır. İslâm dünyasında İbn Sînâ künyesiyle meşhur olup bilim ve felsefe alanındaki eşsiz konumunu ifade etmek amacıyla Ortaçağ âlim ve düşünürleri tarafından kendisine verilen “eş-şeyhü’r-reîs” unvanı verilmiştir. Batılı kaynaklarda adı genellikle Avicenna olarak bilinmekte ve “filozofların prensi” diye nitelenmektedir.
Büyük bir filozof olduğu kadar ünlü bir hekim olan İbn Sînâ, bu alandaki eserleriyle İslâm dünyasıyla birlikte Avrupa tıp geleneğini de derinden etkilemiştir. Onun Batı’daki etkisinin 17. yüzyıla kadar sürdüğü ve eski Yunan tıp otoriteleri olan Hipokrat ile Galen’in şöhretini gölgede bıraktığı kabul edilmektedir. Beş kitaptan meydana gelen el-Ḳānûn fi’ṭ-ṭıb hem Avrupa okullarında hem Anadolu coğrafyasında tıbbın kanun kitabı kabul edilmiştir. Eserini Büveyhî hânedanının Rey, Hemedan ve İsfahan’daki saraylarında hekimlik yaptığı dönemde on yılı aşkın bir sürede tamamlamıştır. Eserde basit ilaçlardan, patolojiye, ateşli hastalıklardan, ilaç reçetelerine, bitkisel ve hayvani ürünlerden zehirlenmelere kadar tıbbın o devirlerde araştırılan tüm konularına açıklık getirmeye çalışmış bilgi ve araştırmalarını beş ciltten meydana gelen bu külliyata sığdırmıştır. Pek çok nüshası bulunan eserin bir örneği Berlin Staatsbibliothek zu Berlin: Startseite Ms. or. fol. 1395 kütüphanesinde numara ile kayıtlıdır.
(Resim 1-2) İbn Sînâ’nın el-Ḳānûn fi’ṭ-ṭıbb’ı sistemli, kapsamlı ve en önemlisi tıp öğretimine uygun tarzda yazılmış bir eser olarak diğerlerini gölgede bırakmıştır. Eserin Berlin Staatsbibliothek zu Berlin: Startseite Ms. or. fol. 1395 numara ile kayıtlı nüshasından örnek yapraklar.
*Eserin tamamına bu linkten ulaşılabilir.
2. SABUNCUOĞLU ŞEREFEDDİN/ CERRAHİYYET’ÜL HÂNİYYE
Osmanlı hekimlerinden Amasyalı Sabuncuoğlu Şerefeddin’in eserlerinde verdiği şecereye göre asıl adı Şerefeddin bin Ali bin Elhac-İlyas’dır. 1385 tarihinde Amasya’da doğduğu tahmin edilmektedir. Sabuncuoğlu Şerefeddin ünlü hekimlerin yetiştiği bir aileye mensuptur. Dedesi Hacı İlyas Çelebi Sultan Mehmed’in hekimbaşısıdır. Babası Ali Çelebi de hekimbaşılığı yapmıştır. Hekim İsa olarak anılan ve 1426 yılında ölen Hekim Lütfullah da Sabuncuoğlu ailesinin üyesi olduğu bilinmektedir. Amasya Darüşşifasında yetişen ve burada hocalık yapan hekimin Türkçe kaleme aldığı ve cerrahi müdahaleleri minyatür tekniğiyle anlattığı Cerrahiyyet’ül Haniyye adlı eseri Osmanlı tıp tarihinde resim tekniği ile kaleme alınan ilk tıp kitabı olma özelliği taşımaktadır.
Fatih Sultan Mehmed döneminde kaleme aldığı ve sultana ithaf ettiği eserinde ayrıca Sultan II. Beyazıd’ın mührü bulunmaktadır. Cerrahiyyet’ül Hâniyye adlı bu eser günümüzde Paris Bibliotheque National Suppl.Turc. 693 numara ile Paris Kütüphanesinde kayıtlıdır. Bu nüshanın 1871 yılında Fransız Kütüphanesine intikal ettiği arşiv kayıtlarında yazmaktadır. Osmanlı Türkçesi ile yazılan eser 205 varak, 3 yaprak önsöz, 5 beyit, 1 şiir, 3 üç bab’tan oluşmaktadır. Eserde ameliyat aletleri, cerrahi müdahaleler detaylı olarak anlatılıp resmedildiği gibi; porte olarak hasta, hekim, hekim yardımcısı, hasta yakınları da tasvir edilmiştir. Ayrıca eserde konulara göre hastalıkların tedavi metotları aktarılmıştır.
(Resim 3-4) Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Cerrahiyyet’ül Hâniyye adlı eserin Paris BibliothequeNational Suppl.Turc. 693 numara ile kayıtlı nüshasından örnek yapraklar.
*Eserin tamamına bu linkten ulaşılabilir.
3. TAKİYÜDDİN EL RÂSİD/ ÂLÂT-I RAṢADİYYE Lİ-ZÎCİ’Ş-ŞEHİNŞÂHİYYE
Osmanlı Devletine hizmet vermiş bilim insanları arasında önemli bir yer edinen Takiyüddin el Râsid, Klasik İslâm astronomisinin son büyük temsilcisi sayılmaktadır. 1521 yılında Şam’da doğduğu düşünülmektedir. Takiyüddin el Râsid, Mısır ve Şam’da çeşitli bilim adamlarından hadis, fıkıh, tefsir üzerine dersler almıştır. Şam’da müderrislik yapan babasının 1550’li yıllarda İstanbul’a ailesi ile birlikte gelmesi üzerine Takiyüddin eğitimini 16. yüzyıl Osmanlı devrinin en ünlü hocalarından Çivizâde Mehmed Efendi, Ebüssuûd Efendi, Kutbüddinzâde Mehmed Efendi ve Saçlı Emîr’in yanında tamamlamıştır. Bilgi birikiminin artması ve özellikle astronomi ve matematik konularında derinleşmesini sağlayan bu öğrenim sürecinin sonunda Mısır’a giderek Kahire’de Şeyhûniyye ve Sargatmişiyye medreselerinde müderrislik yapmıştır. Sadrazam Semiz Ali Paşa’nın döneminde tekrar İstanbul’a geldiğinde Edirnekapı Medresesi’ne müderris tayin edilmiştir.
Takuyüddin devletin çeşitli kademelerinde de ayrıca görevler almıştır. 1570 yılında Takiyüddin İstanbul’a geldiğinde Müneccimbaşı Mustafa Çelebi’nin ölmesi üzerine, zamanın padişahı II. Selim tarafından Müneccimbaşılığa getirilmiştir. 1574 yılı itibariyle çalışmalarını ve gözlemlerine İstanbul’da rasathane olmaması sebebiyle Galata Kulesinden yapmıştır. Daha sonra Sultan III. Murad’ın emriyle Osmanlı Devleti tarihindeki ilk gözlemevi olan İstanbul Rasathânesini 1577 yılında kurulmuştur. Bu tarihten itibaren astronomi çalışmalarına Tophane sırtlarında kurulan İstanbul Rasathanesinde devam etmiştir.
İstanbul Rasathânesi’ndeki çalışmalarını ve astronomik gözlemlerini, rasathanede bulunam aletlerin nasıl kullanılacağını anlatan ve şekillerini ihtiva eden tasvirleri Âlât-ı Raṣadiyye li-Zîci’ş-şehinşâhiyye adlı eserinde toplamıştır. Bu eserin 1570-1590 yılları arasına tarihlenen nüshası günümüzde Paris Bibliotheque National Suppl.Turc 1126 numara ile Paris Kütüphanesinde bulunmaktadır.
(Resim 5-6) Takiyüddin El Râsid Âlât-ı Raṣadiyye li-Zîci’ş-Şehinşâhiyye adlı eserin Paris BibliothequeNational Suppl.Turc. 1126 numara ile kayıtlı nüshasından örnek yapraklar.
*Eserin tamamına bu linkten ulaşılabilir.
4. İSMÂİL B. REZZÂZ EL-CEZERÎ/ KİTÂB FÎ MAʿRİFETİ’L-ḤİYELİ’L-HENDESİYYE
Bedî’üz Zamân Ebû’l- İzz İsma’il b. Er-Razzâz El- Cezerî eski deyimi ile Cezîre’li veya Cizreli’dir. 1153 yılında Cizre’nin Tor (Dağkapı) mahallesinde doğmuştur. 1233 yılında Cizre’de vefat etmiş olup; mezarı, Cizre’deki Nuh Peygamber Camiinin avlusunda bulunmaktadır. Kendini eserinde tanıtırken 1181-1206 yılları arasında Amid’de (Diyarbakır) . Artuklu Sultanı Nasuriddin Sukman bin Artuk’un hizmetinde olduğunu söyler ve daha önce babasının ve kardeşinin de saray hizmetinde çalıştığını aktarmaktadır.
Hayatı hakkında, kitabının girişindeki kısa açıklamanın dışında bilgi yoktur. El-Cezeri Artuklu Emiri Nasırüddin Mahmud’un isteği üzerine “El-Cami’ Beyne’l-İlm Ve’l Amel En-Nafi’ Fi Es-Sınaâti’l-Hiyel” adlı eserini kaleme almıştır. Eserinde mekanik parçalarla çalışan makineler tasarlamış ve bunların günlük hayatta kullanımını sağlamıştır. Bilim Tarihçileri tarafından Cezeri Anadolu Ortaçağ’ında yaşamış Sibernetik alanının en büyük dâhisi, fizikçi, robot ve matris ustası kabul edilmektedir.
Cezeri’nin robotik alanda yazdığı kısaca adı Kitab’ül Hiyel olan eserinin bilinen 14’ü Arapça, 2’si Farsça, 1 de Osmanlıca yazılmış 17 tane el yazması nüshası bulunmaktadır. Bu nüshalardan biri Berlin Library Max Planck İnstitute for the History of Science kütüphanesindedir.
(Resim 7-8 ) İsmâil B. Rezzâz El-Cezerî/ Kitâb Fî Maʿrifeti’l-Ḥiyeli’l-Hendesiyye adlı eserin
Berlin Library Max Planck İnstitute for the History of Science kütüphanesi Anonym., Ms. or. fol. 3306 numara ile kayıtlı nüshasından örnek yapraklar.
*Eserin tamamına bu linkten ulaşılabilir.
5. ZEHRÂVÎ/ KİTÂBÜ’T-TAŞRİF Lİ-MEN ACEZE ANİ’T-TE’LÎF
Cerrahi alanına getirdiği yeniliklerle tanınan Endülüslü tıp bilginin eserindeki şecereye göre tam olarak ismi Ebü’l-Kåsım Halef b. Abbâs ez-Zehrâvî’dir. 936–1013 yılları arasında yaşayan bilgin Endülüs’ün Zehrâ şehrinde doğduğu için isimlendirilmesinde coğrafya faktörü görülmektedir. 10 ve 11. yüzyılın önemli cerrahları arasında sayılan Zehrâvî Endülüs’ün başşehri Kurtuba’da eğitim görmüş ve bu bilim merkezinde yetişmiş tıp üstatlarından dersler almıştır. Kısa zamanda Cerrahi ve Tıp alanında otorite sayılacak tecrübeye ulaşmış, Endülüs Emevî halîfelerinden III. Abdurrahmân ile sonra yerine geçen II. Hakem devrinde saray doktoru olarak çalışma fırsatı yakalamıştır. Biruni ve İbn Sina gibi 11.yüzyıl bilim insanları ile çağdaş olan Zehrâvî her ne kadar tıbbın çeşitli dallarıyla ilgilenmişse de daha çok cerrahi alanında çalışmaları ile tanınmıştır. Avrupa’da cerrahinin babası kabul edilen Zehravi’nin eserleri farklı dillerde çevrilmiş, bu kaynaklarda ismi Abulcasis, Abulcases, şeklinde değiştirilmiştir.
Kitâbü’t-Taşrif li-men aceze ani’t-te’lîf adlı çalışması Avrupa ve İslam Tıp kitapları arasında, ameliyat aletlerini resimlerle tanıtması sebebiyle nadir ve ilk örneklerden sayılmaktadır. Yüzlerce yıl çevirileri yapılan eserden sonraki süreçlerde ameliyat aletlerinin resimlerine bakılarak cerrahi alanda kullanılmak üzere metal olarak imal edilmiştir. Aletlerden örnekler şöyledir: Cerrahi makaslar ve bıçaklar, dağlama koterleri, katarakt iğnesi, neşter, pense, diş taşı kazıyıcıları sondalar, şırınga, jinekoloji aletleri, sırt omuru çıkıklarını yerleştirmek için germe bandı ve çeşitli testerelerdir. Bu eser cerrahi alanda otorite kabul edilip, farklı dillerde yüzlerce çevirisi yapılmıştır.
(Resim 9-10) 200 yakın ameliyat aletinin tasvirlerle anlatıldığı kısaca adı Kitabü’l Tasrif olan eserin 1500-1600 yılları arasına tarihlenen nüshası günümüzde Paris Bibliotheque National Suppl.Turc 2953 numara ile Paris Kütüphanesinde bulunmaktadır.
*Eserin tamamına bu linkten ulaşılabilir.
Örneklerde görüldüğü gibi resimli orijinal yazmalar ve daha sonra nüshaları yapılan kaynaklara yurt dışı kütüphanelerinde tek tıkla ulaşılabilmektedir. Yurt dışı arşivlerin bilgi paylaşımı kullanıcılara açıkken, eserler ülkemizde devlet destekli kütüphanelerde tek bir kayıt altında toplanabilir. Zira zamanla online erişimi durdurulan bir kütüphanede kaydı alınmayan kaynaklara ulaşmak zorlaşacaktır.
Kaynakça
ADIVAR, A., (1991), Osmanlı Türklerinde İlim, Remzi Kitabevi, İstanbul,
ADIVAR, Adnan (1969) Tarih Boyunca İlim ve Din, İstanbul. Remzi Kitabevi
AĞIRAKÇA, Ahmet.(2004)İslâm Tıp Tarihi: Başlangıçtan VII./XIII. Yüzyıla Kadar. İstanbul
AYDÜZ, S., (2007), Rasathane, TDV İslam Ansiklopedisi, İstanbul, 34, s. 456
BAYAT,Ali Haydar (1985), “Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Hayatı ve Eserleri Hakkında Yayınlanmış Müstakil Kitap ve Makaleler”, Şerefeddin Sabuncuoğlu (1386-1470) 14 Mart 1985 Kayseri [Gevher Nesibe Sultan anısına düzenlenen “Şerefeddin Sabuncuoğlu Kongresi” tebliğleri], Ed.:A. Hulusi Köker, Yusuf Erdoğan, Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe Tıp Tarihi Enstitüsü Yayın No: 2, Kayseri, s. 195-200
BAYAT,Ali Haydar.(2002) İslâm öncesi Orta Asya Türk dünyasında tababet. Türkler. Ankara: Yeni Türkiye Yayınları,
DOSAY, M. UNAT, Y.(2004) Fatih dönemi (1451-1481) Bilim Anlayışı ve Bilim Adamları, İstanbul’un Fethinin 550, Yılı Anı Kitabı Ankara: Ankara Üniversitesi, s. 35-46.
ERDOĞAN, Yusuf(1985) Amasya Darüşşifası ‘ Sabuncuoğlu Şerefeddin’. Kayseri
Hill, D.R. (1974). Olağanüstü Mekanik Araçların Bilgisi Hakkında Kitap. Tıpkı Basım, Kültür Bakanlığı Yayınları 1207, Bilim ve Teknoloji Dizisi 2, Ankara 1990.
İHSANOĞLU, E, C., AKPINAR, C., FAZLIOĞLU, Ġ., (1997), Takiyuddin Al- Rasıd, Osmanlı Astronomi Literatürü Tarihi, cilt 1, IRCICA, İstanbul,
İNALCIK, H., RENDA, G., (2003), Osmanlı Uygarlığı 1, T.C. Kültür Bakanlığı, Ankara,
KAÇAR M.vd.(2010) 16.Yüzyıl Takiyüddin’in Gözlem Araçları. İş Bankası Yayınları. İstanbul,
KAHYA, Esin (2013), “Zehrâvî”, TDV İslâm Ansiklopedisi, C. 44, sayfa. 189-191
KORKUTATA Y., Toprak Z.F. (2010). El Cezeri’nin Terazili, Sürekli Çalan Flütü. Bilimde Modern Yöntemler Sempozyumu, Diyarbakır.
ÖMER MAHİR ALPER, “İBN SÎN”, TDV İslâm Ansiklopedisi
ÖNLER, Zafer (1987) XV. Yüzyıl Hekimlerinden Sabuncuoğlu Şerefeddin’in Mücerrebnâme Adlı Eseri. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt.1, Sayı.1 Sayfa.169 – 190
ÖKTEN, S. (1993). Cezerî, İsmâil b. Rezzâz. TDV. İslam Ansiklopedisi, (7):505-506, İstanbul.
TEKELİ, S., Dosay M., Unat Y. (2002). Cezeri, el-Câmi beyne’l-İlm ve’l-Amel en-Nâfi Fî Es-Sınaâti’l-Hiyel. Türk Tarih Kurumu (Türkçe).
TEKELİ, S., Kâhya, E., Dosay, M., Demir, R., Topdemir, H., Unat, Y., Koç, A. (2001). Bilim Tarihine Giriş. Nobel. Ankara.
TOPDEMİR.H. Takiyüddin el Râsid . TDV. İslam Ansiklopedisi, İstanbul(cilt 39):456
UNAT, Y. (2002). El-Cezerî’nin Makine Yapımında Yararlı Bilgiler ve Uygulamalar Adlı Eseri. Türkler, 7: 569-575.
UZEL, İlter (1992)Cerrahiyyet’ül Hâniyye I, II‘ Sabuncuoğlu Şerefeddin’ Ankara Türk Tarih Kurumu Yayınları. Ankara. Tıpkı Basım eser.
UZEL, İlter (1999), Süveren K. Mücerreb-name, Şerefeddin Sabuncuoğlu, 1468. Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi:143-188.
UZEL, İlter (2004), Hayatı, Kişiliği ve Cerrahi Aletleri ile Sabuncuoğlu, Amasya Belediyesi Yay. Ankara.
UZEL, İlter (2014), Amasyalı Hekim ve Cerrah Sabuncuoğlu Şerefeddin (1385-1470), Amasya Valiliği Yay. Ankara.
UZEL, İlter (2014), Amasyalı Hekim ve Cerrah Sabuncuoğlu Şerafeddin (1385-1470), Amasya Valiliği Yay. Ankara.
ÜNVER.Süheyl. (1943) Tıb Tarihi (I. ve II. kısımlar). İstanbul: İstanbul Üniversitesi.
ÜNVER, S.,(1985), İstanbul Rasathanesi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara
YILDIRIM, Nuran (2008), “Sabuncuoğlu Şerefeddin”, TDV İslâm Ansiklopedisi,C. 35, c. 358-59
YURDAKÖK, Murat (1959) Çocuk Cerrahı Olarak Şerefeddin Sabuncuoğlu ( 1386-1470/1472), Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi Cilt.2 , Sayı.3 Sayfa.311 – 327
Bir Cevap Yazın