Ahab Düşünmez Yalnızca Hisseder

Başlıktaki Ahab, Moby Dick’in anlaşılması zor kaptanı Kaptan Ahab. Bir bacağını kaptırdığı Moby Dick isimli ne yaptığını bilmeyen sadece içgüdüleriyle hareket eden balinaya karşı anlamsız kininden biliyoruz onu. Ahab’la ilgili bu açıklama ya da başlık Ahab’ın aptal ya da deli olduğunu düşündürmemeli. Ahab sağduyudan yoksun değildir. Herkes balinanın sadece kör duyularıyla hareket eden bir canlı olduğunu söylediğinde ne demek istediklerini elbette anlıyordu. Kendi bacağını kaptırdığı balinaya kolunu kaptıran bir kaptan ona daha fazla bu işe batmamak gerektiğini söylediğinde Ahab onu anlamıyor değildir. O kendi ifadesiyle; deliliğin delirmiş halidir. Amaca ulaşmak için yaptığı tüm hareketleri mantıklıdır ama ne var ki amacı delicedir.

Ahab balinayla mücadelesinin nereye varacağını bilmektedir. Kehaneti bilmektedir. Kendi kaderinin hem kahini hem de gerçekleştiricidir kendi ifadesiyle. Ölecektir sonunda ama bundan korkmaz. “Üstüne bile isteye gidersen tuzaklar tehlikeli olmaktan çıkar.” Ahab tüm bu bilgeliğine rağmen, bir eşi ve bir çocuğuna rağmen, bu yoldan dönmesi için belki onlarca işaret gelmiş olmasına rağmen yolundan dönmez. Dönmez çünkü o, Moby Dick’te bir balinadan fazlasını görmektedir. Ona göre göze görünen nesneler karton maskeden başka bir şey değildir. O şeylerin ardındakini vurmak, onla savaşmak istemektedir. Beyaz balina ister aracı, ister asıl suçlu olsun Ahab’ın asıl nefret ettiği onun ardındaki gizemli şeydir.

Ahab balina maskesi altındaki şeyle savaşmak istemektedir çünkü o şey onu aşağılamıştır. Onu aşağılayan bu kötülük ya da her neyse nedir? Bu soruyu düşünmeden önce Ahab’ın şu söylediklerini hatırlamak gerekir; “Ahab düşünmez, yalnızca hisseder, hisseder, hisseder. Burası dikkat çekicidir. Ahab düşünmez yalnızca hisseder. Ahab’ın düşünme dediği şey sonsuz sükunette mümkündür. Bizim hiç durmadan küt küt atan zavallı bir kalbimiz ve zonklayıp duran zavallı bir beynimiz vardır. Hiçbir dış etken söz konusu değilse bile.

Düşündüğünü sanmak küstahlıktır.

Bizim düşünme dediğimiz şey kendi istek ve algılarımız bir sonucu olan zincirleme bir reaksiyondur. Domino taşının devrilme sürecidir. Ahab’ın düşünme dediği şey mutlak dinginlik ister. Bu insan için mümkün değildir. Ona göre ancak Tanrılar düşünebilir. Ahab’ın derinliği tayfa tarafından anlaşılamaz ama onun derinliği bile gerçek bir düşünme eylemi değildir. Düşünme tam anlamıyla esasında bir içgüdüdür. Düşünme, organizmanın istek ve ihtiyaçlarından doğan, bir amaca ulaşma aracıdır. Düşünme yapay zeka gelişmeleriyle daha iyi anladığımız üzere bir algoritma meselesidir. Düşünmek soluk alıp vermek gibi gelişmiş bir içgüdüdür bu anlamıyla. Tanrıların düşünmesi ise olasılıklardan ve organizmayı çevreleyen dış dünyadan tamamen bağımsız olmalıdır. Ona düşünmek denir mi bilinmez.

Düşünmek eğer sadece yavaş bir “refleks” ise ve düşünmenin bir sonucu olduğunu sandığımız özgür irade bir yanılsamaysa, gezegenlerin hareketlerinin önceden bir kurala bağlı olması gibi insan da determinizm duvarı tarafından çevrelenmişse Ahab haklıdır. Balinayı yaptıklarını yapmaya iten dürtü ve her şeyin olması gerektiği gibi olmasına neden olan temel yasa balina için olduğu gibi Ahab için de ve evrenin kalanı için de geçerlidir. Öyleyse Ahab da balina da belirsiz kuvvetler tarafından yönetilen maskelerdir. Balina ve Ahab arasında davranış olarak bir fark yoktur ve Ahab’ı aptal yerine koyan ona o kaderi biçen aynı gizli gücün kendisidir. Her şey bile isteye ve hem Ahab’ın hem de balinanın iradesi dışında olmuştur.

Ahab aslında bu oyuna çekilmiştir. Oyunun hileli olduğunun farkındadır fakat hırsı ve kibri oyundan çekilmesine engel olacaktır. Bu durumda Ahab’ın yaptıklarını yapacak olması zaten kaçınılmazdır. İrade göstermek sadece bir görünüştür çünkü irade, irade dışı süreçlerin bir sonucudur. Ahab çekildiği oyunun farkındadır ve kini bu kabullenemediği şey üzerinedir. Ahab’ın balinaya meydan okuması aslında fark ettiği düzene meydan okuması, buradaki somut haliyle leviathana ve dahası doğaya meydan okumadır. Ahab ne olup bittiğini anlamıyor değildir, Ahab ne olup bittiğini sindiremiyordur.

En başa dönersek, zavallı Ahab’ın yapabileceği bir şey zaten yoktur. Nasıl işlediği anlaşılamayan çarkıfelek dönecektir ve şeyler olması gerektiği gibi olacaktır. Her şey bir video gibi çoktan olup bitmişken biz o anda izlediğimiz kareden ilerisini merak ederiz. Bu yüzden Ahab’ın balinayla mücadelesi absürt bir başkaldırıdır. Belki de bunların çok daha basit bir açıklaması vardır. Ahab kendi hırs ve kininin kölesi olmuş deli bir adamdır.

Bir Cevap Yazın

Diğer 1.079 aboneye katılın
Şiraz Duvarı
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.