Kültür ve medeniyet ayrımını yaparken yerellik ve evrensellik kavramları üzerinden yola çıkmak biraz işleri kolaylaştırıyor. İlkel toplumlardan en gelişmiş toplumlara kültür zorunlu bir süreçken medeniyet nadir rastlanan bir değerdir. Kültür boldur. Nerede bir insan topluluğu ortaya çıkmışsa orada iyi kötü bir kültür oluşacaktır. Afrika’da, Çin’de ya da ilkel kavimlerde bir şekilde insanların yaşama alışkanlıklarına rastlayacağızdır.
Medeniyet ise her toplumda bulunamayacak bir değerler toplamıdır. Evrenseldir ve insanlığın ulaşması gereken bir seviyedir. Tüm insanlığa seslenebilecek veya aklıselime hitap edecek “medeniyet” diyebileceğimiz davranışlar ya da değerler var mıdır? Bu elbette çok ciddi bir tartışma konusudur ve medeniyet kelimesinin kendisi bile belki bir anlamda kurgudur. Yine de bu yazı bir kültür ve medeniyet ayrımı üzerinden devam edecektir.
Örneğin bir toplumda çocuk evliliğinin ya da kadına karşı şiddetin “normal” kabul edildiğini düşünelim. Bu toplumun bireyleri yeterince kalabalıksa kendisine karşı çıkanlara direnmeyi her şekilde başaracaktır. Bu tür davranışlara kültür diyecek demokrasi ya da kadın hakları gibi değerlere medeniyet diyeceğim. Demokrasi, insan hakları, çocuk hakları bilim ve sanat faaliyetlerinin desteklenmesi ve bunun gibi diğer güzel davranışları kastediyorum medeniyet derken.
Kültür ve medeniyet ayrımı
Kültür inkar edilemez olduğu gibi neyin medeni neyin medeni olmadığı tartışmalıdır. Aslında herkes için tartışmalı değildir, tartışmak için biraz inat etmek gerekir. Aslında bunun için hangi ülkede yaşamak istersiniz ölçekleri çok işe yararmış gibi geliyor bana. Kültür ve medeniyet ayrımını çok belli ederdi gelen cevaplar. İnsanların çoğunluğunun kendi devletleri dışında bir devlette yaşamak istese Batılı devletlerde yaşamak isteyeceğini varsayabiliriz.
Örneğin İtalyayı ele alalım. İtalya bir turizm devi ve insanların yaşamayı tercih edeceği güçlü bir aday diyelim. İtalyanın sahip olduğu kültür ve medeniyet ayrımı nasıl yapılmalıdır? İtalyanların sahip olduğu her değer medeniyet olabilir mi, pizza yemek kültür müdür yoksa medeniyet mi? Giyim, misafirlik, yemek, ulaşım, boş vakti değerlendirme vs. İtalya’yı medeni yapan sanırım bunlar olmamalıdır. İnsanların birbirine karşı nezaketi, giyiminden dolayı rahatsız hissetmemesi, misafirin ya da ev sahibinin birbirini rahatsız edecek bir şey yapmaması, cömert davranılması vs. ise sanırım medeniyeti arayacağımız yerler olurdu.
Sanırım bisikletle ya da arabayla işe gitmek değil yayalara yol vermek ve su sıçratmamaya dikkat etmek medeniyetin ölçüsü olurdu. Burada, kültür ve medeniyetin birbirinden keskin olara ayrılamayacağı ve aslında medeniyeti doğuranın kültür olduğu savunulabilir. Peki medeniyeti ne ortaya çıkarır?
Medeniyeti ortaya çıkaran nedir?
Avustralyaya giden Batılılar oradaki ilkel kabilelerle ilişkiler kurmuş. Onlara gıda ve tütün ve içki yardımları yapıp karşılığında çalıştırır ve savaştırırlarmış. Bu yerlilerin arasında çok becerikli bir tanesi Batılıların gözüne girmiş. Onu çavuş yapmışlar. Onu birgün Batıya götürmüşler. Yerli Batıyı görünce şok olmuş. Kendilerine gelen mükemmel yardımların hangi fabrikalardan çıktığını görmüş. Onu geneleve de götürmüşler. Batılıların yaşamlarını gözlemiş bir süre.
Yerli geri geldiğinde toplumunu değiştirmek istemiş. Toplumu nasıl değiştireceğini düşünmüş. Onlara bundan sonra yemekleri masada örtüsünün üstünde yiyeceksiniz demiş, ve masada çiçek olacak. Elbette toplumunu modernleştirme konusunda başarılı olamamış yerli. Notlarında Batıda genelevler olduğu için Batının geliştiğinden vs bahsetmiş.
Bu yerlinin kafasına takılan soru benim de kafama takılır bazen. Medeniyeti, gelişimi ortaya çıkaran nedir? Yerli görünüşlere bakarak onları gelişmenin sebebi sanmış. Cemil Meriç, biz batının meyvelerini kendi ağaçlarımıza astık diyordu. Halbuki onların o ağaçta yetişmesi gerekiyordu. Peki medeniyeti taklit dışında, ilk defa olarak ortaya ne çıkarır?
Medeniyeti ortaya çıkaranı tek bir şeyden bahsetmek elbette mümkün değildir. Ekonomiden bilim ve sanata onlarca güçlü ve yan sebep sayılabilir. Bu sebeplerden güçlü biri de yüksek düşünce olmalıdır. Kültür koşulların sonucu olabilir fakat medeniyet bazen kültüre direnmek ve hatta onla mücadele etmek demektir. Öyleyse medeniyet kaynağını toplumdan bulamayacağına göre dayanaklarını zihinde bulmalıdır. Yüksek düşünce bilim ve sanat yoluyla ve güçlü fikirlerle toplumu ve toplumları değiştirmeye başlar.
Demokrasi başta olmak üzere günümüz değerlerinin ortaya çıkışı düşünceden bağımsız olamaz. Fakat bu süreçler o kadar yavaş ve o kadar tesadüfi olabilir ki bu bağlantı yokmuş gibi görünebilir. Elbette düşünce tek sebep değildir. Yüksek düşünce bilim ve sanat yoluyla dünyayı değiştirmeye devam etmektedir.
Şehri kim ya da ne kurar?
Şehir kavramı çok ilginçtir. Özel durumlar yoksa ömrümüzün büyük çoğunluğu yaşadığımız şehirlerde geçer. Ülke dediğimiz şey aslında şehirler toplamıdır ve ülkenin büyüklüğü ya da kapasitesi sahip olduğu şehirlerin kapasitesiyle aynıdır. Bütün ülkenin vizyonunu çizen aslında üç beş büyük kenttir. Birçok şehir sinema, tiyatro, müze ve büyük bir kütüphane gibi temel kültür öğelerine bile sahip değildir. İyi bir üniversite ise daha da az şehrin sahip olduğu bir değerdir.
Bu yazıyı okuyanı bir düşünce deneyine davet etmek istiyorum. Kadıköyde yaşayanları alıp Hakkari’nin dağ köylerinden birine koysak ve Hakkari’nin dağ köylerinde yaşayanları Kadıköyde Moda’ya yerleştirsek acaba bir, beş on yılda iki taraf için de ne gibi değişiklikler söz konusu olurdu?
Sanırım insan şehiri şekillendiriyorken şehir de onu şekillendiriyor ve ortaya şehirli insan çıkıyor. Şehrin ortaya çıkması için ekonomik bolluğa dayalı bir boş zamanın çıkması gerektiği ise kaçınılmaz. Boş zaman olmalı ve aylak sınıf ortaya çıkmalı ki şehir şehir olabilsin. Şehri kuran sadece ekonomik kaynaklar ve hoş kafeler değil o şehirde geleneksel üretim süreçlerine katılmayıp bilim sanat ve kültür gibi “diğer işlere” vakit ayırabilecek insan kaynağının ortaya çıkmasıyla mümkün olacaktır. Bunlar bir araya geldiğinde kültür ve medeniyetin bir toplamı olan şehrin ortaya çıkması mümkün olacaktır.
Bir Cevap Yazın