Siber Balkanlaşma ve İnternetin İkamesi

İnternetin ilk ortaya çıktığı gibi olmadığıyla ilgili eleştiriler artık internetin kurucuları tarafından da dile getiriliyor. Merkezi olmayan, özgür ve demokratik yapısı artık gözetim, manipülasyon ve sansür üretme makinesine dönüştü. İnternet artık büyük teknoloji devlerinin ve devletlerin arka bahçesi. İnternet trafiğinin büyük kısmı sosyal medya sitelerinde. Gözetim, manipülasyon ve sansür boşuna kullanılmış kelimeler değil. İnternette gizlilik diye bir şey artık yok. Hepimizin bir çeşit dijital kimliği var ve hangi sitelere ne kadar süreyle girdiğimiz bile biliniyor. Öyle ki bir fiil gerçekleştiğinde faili internette bulmak gerçek hayatta bulmaktan daha kolay. Gözetimin ifade özgürlüğüne verdiği zarar parrhesiayı yok ediyor.

İnternet artık muhtemelen bildiğimiz internet değil. İçeriklerin ve yorumların büyük bir kısmı yapay zekalar tarafından üretiliyor. Bir konu hakkındaki gerçek görüşler, bot çiftlikleri veya algoritmik manipülasyonlarla üretilmiş alternatif görüşlerle bastırılabilmektedir. Hem siyasi hem de ticari olarak her an manipüle ediliyoruz muhtemelen. Oy tercihlerimiz, ülkemizi ve dünyayı algılama şeklimiz internet tarafından belirlenmeye çalışılıyor. Büyük şirketler için ise hem ürün hem de müşteriyiz. Devletler bizi soymaları için büyük şirketlere göz yumuyor, büyük şirketler de devletlerin sansürlerine ve gözetleme faaliyetlerine göz yumuyor. Sansür faaliyetleri Çin gibi ülkelerde artık interneti esir almış durumda.

Gözetim, manipülasyon ve sansürle ilgili sorunların farkında olunmasına rağmen bunlara yönelik çözüm getirmek belki de imkansız. Teorik olarak, iyi bir demokrasi, devasa şirketleri dizginleyerek onların tekel olmasına izin vermez ve internet güvenliğini önceler. İyi bir demokraside vatandaşın gözetim ve sansürle ilgili bir derdi de olmayacağı için ortada sorun kalmaz. Kötü haber şu ki; artık internet sadece internet değildir ve iyi bir demokrasi sorunları çözemeyecektir. İnternet ya da sosyal medya artık ülkelerin yumuşak gücüdür ve aynı zamanda tüm dünyadan elde edilen bu veriler devletlerin de işine yaramaktadır. ABD etik gerekçelerle işi ağırdan alırsa bu boşluğu Rusya, Çin ya da başka bir devlet dolduracaktır. Tekelleşmeyi önlemek yerine şirketlerin bu yarışta öne geçmeleri için her yolu mübah görmek daha “mantıklı” olabilir.

“Don’t be evil” sloganının “Do the right thing”e dönüşümü.

İnternetin geçirdiği evrimi takip etmek kültürün dönüşümünü anlamayı da kolaylaştıracaktır. Facebook, Instagram ve Whatsapp tek bir şirket. Google, Gmail, Youtube ve Chrome ise Alphabet çatısı altında. Amazon ya da başka bulut servislerin internet üzerindeki gücü ortada. İnternet günden güne bir avuç şirketin arka bahçesi haline geldi. Bunların yanında internet trafiğiyle ilgili bazı fiziksel sorunlar da var. İnternet trafiği çok çok büyük ölçüde kablo trafiği üzerinden geçiyor ve buradan geçen verinin hem takip edilmesi hem de bu kablo otobanında bazı sitelere daha fazla şerit ayırmak mümkün. Güçlü olanın daha hızlı bağlantı alması söz konusu. Bütün internet trafiğinin belli sayıda şirketin kablolarından geçmesinin yanında bütün internet neredeyse bir avuç devasa şirketten ibaret.

Milyonlarca kaynağa yayılmış merkeziyetsiz bir interneti kontrol etmek birkaç şirkete baskı yapıp interneti kontrol etmeye göre çok zordur. İnternetin eskisi gibi merkeziyetsiz, demokratik ve özgür olması için artık yapılabilecek bir şeyler var mı? Elbette vardır ama bu konuda karamsar olmak için geçerli sebepler var. Öncelik olarak böyle bir talep yok. İnternet bir noktada maliyetli bir iştir dağıtılmış internet teknolojisi geliştirilse bile (bitcoinin internet versiyonu) internetin yükünü bireyler çekmek istemeyeceklerdir. Şirketler interneti paraya dönüştürdükleri için bu motivasyona sahiptirler fakat bireyler bu konuda büyük ölçüde istekli olmayacaklardır. İnternet teknolojilerinin yaygın kullanımı sayesinde kazanılan para tekrar yatırıma dönerek bu teknolojileri mükemmelleştirir. İnternetin ikamesi pek güçlü bir ikame olmayacaktır. İnsanlar pragmatizm ile idealizm arasında kaldığında genelde pragmatizm kazanır.

İronik olarak interneti kurtarmanın yolu interneti yok etmek olabilir. İnternet olmayan, bluetooth ya da başka teknolojilere dayanan, devletlerin ve şirketlerin gücünü ortadan kaldıran yeni bir protokol söz konusu olabilir. İnternette en çok kullandığımız verilerin kendi cihazlarımızda tutulduğu bir ağ. Bu ağ şehir merkezlerindeki internete bağlı ana bilgisayarlarla da bluetooth üzerinden bilgi alışverişi yapabilen hibrit bir yapıya sahip olabilir. İnternet demokratik biçimde kullanılmazsa ondan vazgeçebileceğimizi devletlere ve şirketlere gösterebilmeliyiz. Belki de interneti kurtarmanın yolu budur. Kıtalar arası kablo otobanlarından, uydulardan ve devasa şirketlerden kurtulmanın yolu belki de bluetooth gibi şehir internetine dayanacak bir teknolojiyle mümkündür.

İnternetin tamamen merkezileşmesi ya da ülkerin onu “intranet” ağına çevirerek balkanlaştırmalarına karşı verilebilecek en güçlü yanıt bireyler üzerinden açık kaynağa dayalı şehirlerin internetini kurmaktır. Bu konuda Jack Dorsey’nin internet olmadan çalışan, teorik olarak bütün şehrin iletişim kurmasına imkan veren Bitchat Mesh uygulaması oldukça ilham vericidir.

Bir Cevap Yazın

Diğer 245 aboneye katılın
Şiraz Duvarı
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.