Okullarda yeteneği keşfetmek zor bir iş mi ve neye bağlı? Geçenlerde okulda bir resim sergisi vardı ve gerçekten güzel resimler çıkmıştı ortaya. Yarışmada ilk üçe seçilen resimler şaşırtıcı derecede iyi seviyedeydi. Resimleri yapan çocukları görünce daha da şaşırdım. Hiç ummadığım, böyle yetenekleri olduğunu bilmediğim çocuklardı. Sanıyorum çocuklar da resim konusunda takdir edilecek kadar iyi olduklarını bilmiyorlardı. Şimdiye kadar bu çocukları neden bilmiyordum? Çünkü okulda daha önce bir resim yarışması veya sergisi yapılmamıştı. Çünkü daha önce okulda gerçek anlamda bir görsel tasarım öğretmeni yoktu.
Gelen öğretmenle birlikte, daha önce bir yetenekleri olduğunu bilmediğim o çocuklar ruhlarını terbiye edebilmelerinin bir yolunu bulmuşlardı. Bu değişim sadece dereceye giren çocuklarda için değil, bu çocukların toplum içinde övüldüğünü gören diğer çocuklar için de geçerliydi.

Sanat, spor ve temel bilimlerin insan ruhunun gelişimi için ne derece önemli olduğu, eski toplumlardan bu yana bilinen bir gerçek. (Aslında eğitim sistemimiz de akademik yeteneği keşfetmek üzerine kuruludur. Fakat sadece akademik yeteneği.) Bu alanlardan biriyle ilgilenmeye başlayan çocuk, kendi gelişimi için önemli bir adım atıyor. Çocuğa gösterilen bu yol diğer çocukları da etkiliyor.
İyi bir okul düzeni oluşturmanın yollarından birinin okul çapında sık etkinlikler olması şaşırtıcı değil. Çocukların ihtiyacı olan şey öğüt değil, iyi bir örnek. Zorbalığın değil, başarının (sadece akademik anlamda değil) övgü getirdiğini çocukların görmesi gerekiyor. Çocuklar duyduğundan çok gördüğüne inanır. Bu işin bir faydası da sorunlu öğrencilere ulaşmayı kolaylaştırması.
Bazen öğrencilere ulaşmak için öğretmen öğrenci ilişkisinden öte bir şeyler gerekir. Spor, sanat ve diğer etkinlikler ilişkinin doğal olarak kurulabildiği alanlar. Çocuğun yeteneğini keşfetmesi için ona uygun ortamlar sunulması gerekiyor. Bizim okuldaki beden eğitimi öğretmenimizin benzer bir keşfedilme hikayesi var. Öğretmen tarafından yapılan bir yönlendirmenin bir çocuğun hayatını ne ölçüde değiştirebileceğinin güzel bir örneği.
Bizim bu beden eğitimi öğretmenimiz, Ordu’nun 10.000 nüfuslu ilçelerinden birinde, bir köy okuluna giderken spora olan ilgisi öğretmeni tarafından fark ediliyor. Bir gün bizim beden eğitimi öğretmenimizin öğretmeni Ordu iline gidiyor ve orada güreş seçmeleri ile ilgili bir afiş görüyor. Kendi okulundaki çocuklardan birkaçının adını kaydettiriyor il merkezindeki seçmelere. Zaman zaman kendi arabası ile çocukları seçmelere getirip götürüyor. Bizim beden eğitimi öğretmenimiz de bu seçmelerden sonra güreş eğitim merkezine, Ordu merkeze alınıyor. Daha sonra, köydeki okulundan öğretmeni sayesinde çıkan bu çocuk kendi kilosunda güreşte Avrupa şampiyonu oluyor.

Sözünü ettiğim öğretmenimiz okula geldiğinden beri daha önce spor liselerine hiç öğrenci göndermemiş olan okulumuz, her yıl bu okullara üç beş öğrenci göndermeye başladı. Çocukların birkaçı da güreş kulüplerine devam ediyorlar.
Öğretmenlerin örgütsel bağlılığının güçlü olması yeteneği keşfetmek için şart
Belki de köyünden çıkması bile mümkün olmayacak bir çocuğun hayatı öğretmeninin ilgisi ile nasıl da değişiyor. Bunun için öğretmenin okulu sevmesi, örgütsel bağlılığının güçlü olması gerekiyor. İdare ile, çevre ile sorun yaşayan öğretmenler bu konularda daha çekingen davranabiliyor. Bizim beden eğitimi öğretmeni gibi kim bilir kaç hikaye vardır.
Yetenek oralarda bir yerlerde ama ortaya çıkması için birileri gerekiyor. Eksik olan yetenek değil. Bir matematik öğretmenimizin de Kanguru matematik yarışması için öğrencilerini nasıl teşvik ettiği örneği aklımdadır. Üç yıldır ciddi şekilde matematik çalışıyor kendi grubuyla. Çocukların sınavlarda ne yapacağını görmek için tayin bile istemiyor. “Bazen verdiğim konu çocuklara yetmiyor, üst sınıflarda görmeleri gereken bilgileri de veriyorum. Zorlanmaktan keyif alıyorlar.” diyor öğretmenleri.

Bir mangala şampiyonu, mangalayı bilmeden ortaya çıkabilir mi?
Okuldaki bir başka örnek ise bir mangala şampiyonu hakkında. Okulumuza mangala oyunuyla ilgilenen bir öğretmen geldi ve çocuklarla mangala oynamaya başladı. Zamanla çocukların elindeki mangala oyun seti sayıları artmaya başladı. Derken bir yarışmaya katılma kararı alındı ve altıncı sınıflardan bir kız öğrenci İstanbul’da mangala şampiyonu oldu. Eğer o öğretmen okula gelmeseydi bu öğrenci mangalaya yetenekli olduğunu bilebilir miydi?

Bireysel olarak çocuklara ve çocuklar üzerinden diğer çocuklara ulaşmak için okullarda, ilçelerde, illerde ve ülke genelinde geniş katılımın olduğu etkinlikler şart. Bir yeteneği keşfetmek öğrencilere bireysel olarak yol gösterebildiği gibi bir okuldaki ikilimi de tamamen değiştirebiliyor. Yeter ki hem öğretmene hem öğrenciye güvenilsin. Okullarda daha fazla özerklik şart.
Meb’in güncel yarışmaları yayınladığı bir sayfa var. Gerekli yarışmalardan haberdar olmak isteyenler zaman zaman buraya göz atabilirler.
Bir Cevap Yazın