Birinci Dünya Savaşı gibi kapsamlı ve çok boyutlu bir konudan bahsetmenin bazı zorlukları var. Bunlardan birisi her devletin farklı amaçlarla savaşa dahil olması. İkincisi ise 1. Dünya Savaşı ele alınırken odaklanılacak cepheler. Bu yazıda doğal olarak Birinci Dünya Savaşı ile ilgili genel bilgilere yer verdim.
Birinci Dünya Savaşı’nın nedenleri ve taraf devletler: İtilaf Devletleri ve İttifak Devletleri
Avrupa’da sömürgeler elde etme amacıyla artan silahlanma yarışı.
Savaş 1914-1918 yılları arasında olsa da Afrika’yı paylaşamayan Almanya ve Fransa arasında 1905’ten beri krizler vardı. Almanya ile Fransa arasındaki zengin kömür yataklarına sahip Alsas-Loren bölgesi de rekabetin nedeniydi. Bölge bir Almanların bir Fransızların eline geçiyordu. Avrupa tarihinin daha öncesindeki mezhepsel çatışmalar ve gerilimlerin olması kıtayo genel olarak silahlanma politikasına yöneltmişti zaten. İki ülke de silahlanma ve asker sayısını arttırma faaliyetlerindeydiler. Almanya’nın gittikçe güçlenen savaş filosuna karşılık İngiltere’de kendi deniz kuvvetlerine ağırlık vermişti. Fransa askerlik süresini 3 yıla çıkarmıştı.
Avusturya-Macaristan veliahtının Sırp bir milliyetçi tarafından öldürülmesi.
Diğer taraftan Balkanlarda Avusturya-Macaristan ile Rusya’nın yayılmacı politikaları vardı. İki devlet rekabet halindeydi. Osmanlı balkanlarda nüfuzunu uzun süre önce kaybetmişti. Moskova boğazları ele geçirerek Akdeniz’e inmeye niyetliydi. Balkan savaşları Rusya’ya istediğini verdi. Müttefikleri Sırbistan bölgedeki küçük devletlere hakimiyet kurdu. Habsburg Hanedanı 28 Haziran 1914’te Avusturya yönetimindeki Saraybosna’da öldürülünce Sırp gizli servisini suçladı ve Sırbistan’a savaş ilan etti. Avusturya’nın, Rusya’nın Sırplara destek vereceğini bildiği halde Sırbistan’a savaş ilan etmesi Almanya’dan güvence aldıklarını gösteriyordu.
Bu olaydan sonra Fransa, Rusya ile olan ilişkilerini güçlendirdi. Almanya bunun üzerine Rusya’ya ve Fransa’ya savaş ilan etti. İngiltere ise kimse savaş ilan etmediği halde savaşa girdi. Avrupa’da ki güç dengesinin korunmasını istiyordu ve güçlü bir Almanya işine gelmiyordu. Almanya’nın Belçika’nın tarafsızlığı antlaşmasını yok sayması İngiltere’nin savaşa girmesinde etkili oldu. Bu duruma Almanya sert tepki verdi. Kardeş bir ülkenin kendilerine bir “kağıt parçası” (Belçika’nın tarafıszlığı) yüzünden savaşa girmesini kabullenemediler.
Çatışmaların başlaması ve ek cephelerin açılması
İlk başta savaşın kısa sürede biteceği tahmin ediliyordu fakat askerlerin yıllarca cephede kalması gereken çok kanlı bir savaştı 1. Dünya Savaşı.
28 Temmuz’da çatışmalar Avusturya-Macaristan’ın Sırbistan’ı işgal etmesi ile başlamış[10][11] ve bunu Almanya’nın Belçika, Lüksemburg ve Fransa’yı işgali ile, Rusya’nın Almanya’ya saldırması takip etmiştir. Almanların Paris’e yürüyüşü durma noktasına gelince batı cephesindeki çatışmalar durağan bir siper savaşına dönüşmüştür ve bu durum 1917’ye kadar pek değişmemiştir. Doğu cephesinde ise Rusya ordusu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu kuvvetleriyle başarılı bir şekilde savaşmış fakat Doğu Prusya ve Polonya’dan Alman ordusu tarafından geri püskürtülmüştür. Osmanlı’nın 1914’te, İtalya ve Bulgaristan’ın 1915’te ve Romanya’nın 1916’da savaşa girmesiyle ilave cepheler açılmıştır. Yine 1914’te itilaf devletleri yanında savaşa giren Japonya Pasifik’te ki Alman adalarını kolayca ele geçirmişt. (Wikipedia)
Osmanlı Devleti’nin Savaşa Girmesi
Osmanlı Devleti başta İngilizler’in Rusya’yı dengeleyebileceğini düşünerek itilaf devletleri ile uzlaşmak istedi fakat Rusya’nın bunu istemedi. Balkan Savaşları nedeniyle de Osmanlı ordusuna güvenilmiyordu, bu sebeplerden İtilaf devletleri arasında yer alamadı Osmanlı. Birinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalırsak savaş sonunda kapütülasyonların kaldırılması gündeme gelecekti.
Osmanlı içide bulunduğu siyasal yalnızlıktan kurtulmak için ve Rusya ile tek başına mücadele etmek zorunda kalmamak için Almanya ile gizlice antlaştı. Almanya yanlısı Enver Paşa gibi subaylar bunda etkili oldu. Osmanlı Rusya baskısı, Fransız İhtilali‘nin etkisiyle içinde bulunduğu dağılma sürecinden kurtulup soluk alma gibi niyetlerle savaşa girdi.
İki Alman gemisi Çanakkale Boğazı’nı geçerek Marmara’ya girdi. Bu durumu itilaf devletleri protesto etti. Osmanlı bu gemilerin daha önceden İngiltere’ye parası ödendiği halde Osmanlı’ya teslim edilmeyen gemiler yerine satın alınan gemiler olduğunu söyledi. Gemilere Yavuz ve Midilli isimleri verildi ve gemideki Alman askerlere Osmanlı kıyafetleri giydirildi. Gemilere Osmanlı bayrağı çekildi. Bu iki gemi tatbikat yapma bahanesiyle Rus limanlarını bombaladı. Bunun üzerine Rusya, İngiltere ve Fransa Osmanlı’ya savaş ilan etti.
Osmanlı girdiği cephelerin çoğunda başarısızlığa uğradı. Çanakkale Cephesi dışında başarıya ulaşan cephe yoktu. Kut zaferi ve Çöl Kaplanı Fahrettin Paşa‘nın yaptıkları dikkatle üzerinde durulmaya değer olsa da cephelerde genel olarak amaca ulaşılamadıysa da savaş uzadı ve seyri değişti. (Osmanlı Devleti’nin savaştığı cepheler hakkında buraya ayrı bir yazı eklenecek)
Savaşın dönüm noktası ve ABD’nin savaşa girmesi
Birinci Dünya Savaşı başında ittifak devletleri iyi durumdaydı. Yeni savaşa giren ABD durumun değişmesinde etkili olacaktı. Bir İngiliz yolcu gemisinin 1915’te Alman denizaltısı ile vurulmasına ABD çok sert tepki vermişti çünkü ölenlerin arasında 118 Amerikalı bulunuyordu. Bunun üzerine Almanlar denizaltı savaşına son vermişlerdi. 1917’de Almanlar denizaltı savaşını tekrar başlatma kararı aldılar. Amaçları Atlantik’te ticareti bitirip zaten tahıl rezervleri kısıtlı olan İngiltere’yi aç bırakmaktı. Bu ABD ile diplomatik ilişkileri bitirmişti.
ABD’nin savaşa girmesinin başka nedenleri de vardı. Tarımda işler iyi gitmiyordu. Avrupa’ya ihracat azalmıştı. Fransa ve İngiltere ile mali bağları vardı. Tam bu sırada Almanların Meksika’daki maslahatgüzarına Meksiya’yı ABD’ye karşı savaşa girmeye ikna etme emrini verdiği Mart 1917 tarihli gizli telgraf ortaya çıktı. Diplomatik bir kriz çıktı ve ABD 2 Nisan 1917’de savaşa girme kararı aldı.
Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçları ve barışın sağlanması
Alman Ordusu Ren kıyılarına kadar çekilecek ve ağır silahlarını teslim edecekti. Yine de Almanya’ya ülke içinde düzenin sağlanması için yeterli cephane bırakılmıştı. Batı cephesinde herhangi bir askeri yıkım olmadığı için ve ulusal topraklaı korunduğu için Almanya savaşı kaybettiğini kabullenmek istemeyecek ve barış antlaşmaları yapılırken kendilerine haksızlık edildiğini düşüneceklerdi. 2. Dünya Savaşı’nın çıkmasında bu durum etkilidir.
Versailles Antlaşması savaşın tüm manevi sorumluluğunu Almanya’nın üstüne yıkıyordu ve ağırt şartlar getiriyordu. Pek çok bölge elden çıkmış ve ordunun sayısı 100.000’e indirilmişti. Wilson’ın savaşın bitmesi için ortaya attığı prensiplere uyulduğu söylenemezdi. Yenen devletler yenilen devletlerden savaş tazminatı ve toprak istemeyecekti fakat 120 milyar altın mark isteniyordu Almanya’dan. Alman sömürgeleri de bölüştürüldü. Versailles Antlaşmasını ABD onaylamamıştı. İngiltere ise Avrupa’da dengeleri gözetmek adına Fransa’nın emellerine temkinli yaklaşıyordu.
Yenilen devletler için durum iç açıcı değildi. Osmanlı’nın da bölüşümü sağlanmıştı Sevr antlaşması ile fakat bu antlaşma Mustafa Kemal önderliğinde kurulan yeni Türk hükümeti (Ankara Hükümeti) tarafından reddedilmişti. Ülke işgalcilere karşı savaştı ve 1923 Lozan Antlaşması ile topraklarını geri aldı.
Bu savaşın sonunda, bazı devletler parçalanırken yeni devletler tarih sahnesine çıkmıştır. Savaş, modern teknolojiyle donatılmış kendi endüstrisini çok hızlı bir şekilde geliştirmiştir. Tank, savaş gemisi, bombardıman uçakları ve kimyasal silahların kullanıldığı savaş, dünya petrol tüketiminin de eskiye oranla birkaç kat artmasına ve petrole bağlı dış politikanın doğmasına neden olmuştur. Orta Doğu petrolleri bir anda İngiliz, Fransız ve Amerikan çıkarlarının çatıştığı bir savaş alanı hâline gelmiştir.
Almanya ile imzalanan Versailles (Versay) Antlaşması, Avrupa’da oluşan sorunları çözmek yerine ertelemiş, hatta yeni sorunların da ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
Savaşla ilgili bazı dikkate değer ayrıntılar
Rusya itilaf devletlerinden yardım alalaması sonucu zor duruma düştü. Halkta barış isteği arttı. Bolşevikler barış istiyor fakat hükümet savaşa devam ediyordu. Lenin o sırada İsviçre’de sürgündeydi. Almanlar Lenin’in Rusya’ya dönebilmesi için Alman topraklarında seyahat etmesine izin verdiler. Bolşevik İhtilali gerçekleşmiş oldu ve Rusya savaştan savaş bitmeden çekildi.
Savaşta tüm ülkelerin nüfus eğrileri düştü. Çocuk yapmayı teşvik edici önlemler alındı. Savaştan en çok etkilenen köylüler oldu. Fransa’da 600 000 köylü hayatını kaybetmişti. Bu her on köylüden birinin ölmesi demekti.
Birinci Dünya Savaşı dünya ekonomisinde büyük bir çöküşe neden olmuştur. Savaştan en az etkilendiği düşünülen ABD’de bile ciddi eknomik sorunlar ortaya çıkmıştır. (HOBSBAWM 1996:106)
Birinci Dünya Savaşı ile ilgili yararlandığım kaynaklar: Hürriyet Gazetesi’nin Tarihi Değiştiren Olaylar Birinci Dünya Savaşı eki, 12. Sınıf Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi ders kitabı, 8. Sınıf MEB İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ders kitabı ve Wikipedia’dır. Savaşın ekonomik sonucuyla ilgili veri ise bir dergipark makalesindendir.
Bir Cevap Yazın