Soğuk Savaş Dönemi (1947-1991) İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan iki kutuplu dünya düzenini içeren dönemdir. İkinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere, Fransa ve Almanya gibi güçlü Avrupa devletleri yıkım halindeydi ve sanayileri çökmüştü. Dünyada ağırlığı ortaya çıkan ABD ve Sovyetler Birliği yeni süper güçler oldular.
ABD 2. dünya savaşına sonradan dahil olmuştu ve savaş sonrası ekonomisi hızla yükselmişti. Atom bombasını icat etmesi ve uluslararası para fonu olan IMF’in burada faaliyetlerine başlaması ülkenin dünyadaki güçlü konumunun göstergesiydi. ABD, Avrupa’nın savunması ve güvenliği için 1947 Truman Doktrini’ni, ekonomik yardımlar için ise 1947 Marshall Planı oluşturmuştu. Aynı ABD NATO’ya da dahil olmuştu ve iki kutuplu dünya düzeninin süper güçlerinden biriydi.
Sovyetler Birliği İkinci Dünya Savaşı’ndan güçlü çıkan bir diğer taraftı. Nazileri yenmesi ve Doğu Avrupa’yı Nazi baskısından kurtarması SSCB’ye saygı duyulmasını sağlamıştı. Faşizmin rakibi olarak ve ona tepki olarak komünizme olan ilgi artıyordu. Batı Avrupada faşizmin yenilmesiyle komünist partiler güç kazandılar. SSCB buradaki yapılarla bağlarını güçlendiriyordu. Vietnam, Küba ve Arap dünyası ile bağlar kurulmuştu.
Demir Perde
SSCB ilk başta güçlü adımlarla ilerliyordu. Atam bombası ve hidrojen bombası yaparak ABD dışındaki diğer nükleer güç oldu. Uzaya ilk insan gönderen ülkeydi ve uzay yarışında daha ilerdeydi. ABD ve SSCB arasında yaşanan ideolojik ayrılık dünyayı Batı ve Doğu olarak böldü. ABD Marshall Planı, Thruman Doktrini hamlelerini yaparken SSCB komünist liderlerin eşgüdümlü hareket etmesi amacıyla Kominform’u kurdu. Tarafların nükleer silahlara sahip olması ve karşılıklı yok olma korkusu nedeniyle sıcak çatışmaya girmek istememeleri bu döneme Soğuk Savaş Dönemi denmesine neden olmuştur.
Soğuk Savaş Dönemi olayları arasında Berlin duvarının inşaası ve yıkılması, 1950–1953 Kore Savaşı, 1955’te Varşova Paktı’nın oluşturulması, ABD’ye ait bir U-2 casus uçağının 1 Mayıs 1960’ta düşürülmesi, 1962 Küba Füze Krizi görece önemlidir. Kore Savaşı ABD ve SSCB’yi karşı karşıya getirmişti. Varşova Paktı NATO’nun faaliyetlerine cevap vermek amacıyla sekiz sosyalist ülke tarafından kurulmuştu.
Küba füze krizi:
ABD Küba’da Castro rejimini yıkmak istiyordu. SSCB ve Küba arasındaki dostluk gelişmişti. SSCB Küba’ya nükleer başlıklı füzeler yerleştirdi. Füzeleri sökmek için bazı şartlar sundu. Süreç bir gerilim süreciydi fakat bir diplomasinin de başlangıcı olmuştu. ABD Türkiye’de ki Jüpiter füzelerini sökmüştü örneğin. Nükleer savaş tehdidi yerini yumuşamaya bıraktı.
Berlin Duvarı
Berlin Duvarı : Almanya’nın iki süper güç tarafından adeta bölüşülmesi İkinci Dünya Savaşı’nın kazananının kim olduğunu ortaya koyuyordu. Almanya Doğu Almanya ve Batı Almanya olarak ikiye ayrılmıştı. Doğu Almanya vatandaşları Batı Almanya’ya kaçmasın diye Doğu Almanya meclisi kararıyla 1961 yılında yapımına başlanan duvar Soğuk Savaş döneminin simgesi oldu. 1989 yılında Doğu Almanya isteyen vatandaşların Batı Almanya’ya gidebileceğini söyledi ve duvar yıkıldı. Bu karar Soğuk Savaş Dönemi’nin bittiğinin de göstergesiydi.
SSCB’nin ABD karşısında zayıflamasıyla süreç sona erdi. 1991 yılında SSCB dağıldı ve SSCB etkisi altındaki devletler bağımsızlıklarını kazandılar. SSCB’nin dağılma nedenleri bugün de konuşulan çok boyutlu ve karmaşık bir konudur. (Sovyetler Birliğinin dağılma nedenlerinden bazıları için bu yazıyı okuyabilirsiniz.)
Soğuk Savaş Dönemi ve sonrasında Türkiye ile ABD arasında yakınlaşma olmuştur. Rus tehdidi bizi NATO ile yakınlaştırmıştır. ABD ise SSCB ile sınır olan Türkiye’ye özel bir önem vermiştir bu dönemde.
Soğuk Savaş Dönemi’ndeki Bilimsel Gelişmeler
Buradaki bilgilerin kaynağı MEB 12. Sınıf Tarih Ders kitabıdır.
Nükleer
II. Dünya Savaşı sonrası bilimsel alandaki büyük ilerlemelerde ABD’nin ağırlığı arttı. Teknik gelişmelerin temel alanlarından biri, siyasi ve sembolik öneminden dolayı nükleer enerji oldu. Nükleer fizikten doğan bilgiden ilk önce askerî alanda yararlanıldı. Amerika ve SSCB nükleer silah yarışının içinde oldu. Nükleer enerjinin sivil alanda kullanımı, elektrik üretimini sağladı. 1973’te yaşanan petrol krizi Batılı ülkelerin nükleer enerjiye verdikleri önemi artırdı. Fransa, Belçika, İsviçre ve Almanya gibi devletlerde nükleer enerjiye olan bağımlılık arttı.
Uzay
Amerikan-Sovyet yarışının yaşandığı uzay çalışmaları iki hedefe yöneldi. Bilimsel özellik taşıyan ilk hedefe keşif ve tedbirler egemendi. İkinci hedef ise uyduların gözlem amaçlı olarak yörüngelere oturtulmasıydı. Başlangıçta askerî amaçlı kullanılan bu teknoloji daha sonra iletişim ve meteorolojide kullanıldı.
Ruslar 1957’de ilk yapay uydu olan Sputnik’i (yoldaş) yörüngeye yerleştirdi. Dört yıl sonra da Sovyet astronotlar, uzayda dünya çevresinde tur attılar. Sovyetler Sputnik’i propaganda aracı olarak kullanmakta gecikmedi. Dünyaya “komünizm ile yıldızlara” mesajı veriliyordu. Yuri Gagarin, 1961’de Rus roketi Vostok 1 ile uzaya gitmeyi başaran ilk insan oldu.
ABD’de uzay çalışmalarının koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla değişik servislerin tek bir çatı altında toplanması görüşü doğrultusunda 1958 yılı Ekim ayında Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) kuruldu. Ruslara yetişme gayretindeki ABD’nin 1969’da Ay’a gönderdiği astronot Neil Armstrong (Neil Armsıtrong), Ay’a ayak basan ilk insan oldu. Dünya çevresinde dönerek TV sinyallerini yansıtan, hava değişikliklerini kaydeden, casusluk yapan araçlar uzaya yerleştirildi. Daha sonra ABD’nin geliştirdiği uzay mekiği ile uzay çağı yeni bir döneme girdi.
DNA
1950 ve 1960’larda özellikle moleküler biyoloji alanında önemli bilimsel atılımlar yapıldı. 1973’te DNA’nın kimyasal yapısı çözülerek organik olayları kimyasal görünümlerine indirgeme yolundaki gelişmeler kaydedildi. Biyoteknolojide sağlanan gelişmeler de tıbbi ve tarımsal yatırımın başlıca alanı oldu.
Kaynak:
Konuyu yazarken Soğuk Savaş Dönemi hakkında ayrıntılara girmeden ama konunun da özünü kaybetmeden yazmaya çalıştım. Kaynak olarak Wikipedia ve MEB 12. Sınıf Tarih Ders Kitabı’nı kullandım. Soğuk Savaş Dönemi’ndeki Bilimsel Gelişmeler bölümü ilgili kitaptan alıntıdır.
Bir Cevap Yazın