Kant çocukların eğitimi konusunda J.J Rousseau ile benzer düşüncelere sahip. Doğanın en doğrusunu seçtiği ve bu eğitimin temelinin doğaya uygunluk olması gerektiği düşüncesi Eğitim Üzerine kitabında yer alan genel ifadeler. Bunun yanında Kant ödül ve ceza başta olmak üzere pek çok konuda John Lock ile benzer düşüncelere sahip. Kant kitaba özgürlüğün gerçek tanımını yaparak başlıyor. Özgürlüğün keyfilik demek olamadığını ve disiplinin çok önemli olduğunu söylüyor. Aksi halde sonuç serkeşlik olacaktır. Çocuk erken yaşta kendi duygularını sınırlama, istek ve arzularından vazgeçme becerisini kazanmazsa ilerde bunu kazanması çok zor olacaktır.
Eğitimin amacı çocuğun içindeki hüveleri harekete geçirmektir. Bu beceriler potansiyel olarak çocukta zaten vardır ve eğitimle geliştirilmelidir. Ayıkulağı bitkisini örnek verir Kant. Bu bitki eğer kökten filizlenirse tek renkte çiçek açar fakat tohumdan filizlendiğinde çok farklı renklerde çiçekler açar. Tabiat bitkiye bu çok çeşitli tomurcukları yerleştirmiştir ve bunların gelişimi sadece bir uygun ekim ve dikim meselesidir. O halde bu insan içinde öyledir.
Kant için önemli konulardan birisi de disiplin konusudur. Özgürlüğün gerçek tanımından bahseder onun keyfilik demek olmadığını söyler. Kendi arzu ve isteklerini sınırlamayı ve bilmeyen insanın serkeşliğe sürükleneceğini tekrarlar. Müspet ve menfi itaat önemlidir Kant’a göre. Çocuklara mutlaka öğretilmelidir. Eğitim Üzerine’de Kant çocukların şimdiki zaman için değil onların geleceğindeki zaman için hazırlanmaları gerektiğini söyler. Hz.Ali’nin söylediğini hatırladığım bilgelik dolu bir sözdür bu. “Çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil onların zamanına göre yetiştirin.” der.
Yalan söyleyen birinin büyük bir karakteri olamaz.
Bir diğer önemli nokta çocuğun yalan söylemek dışında yaptığı hatalardan dolayı utandırılmaması gerektiğidir. Ona kendinden utanması gerektiğini söylemeyin. Böylece çocuk ömrü boyunca her yalan söylediğinde utanacaktır. Eğer sürekli utandırırsanız onlara, ömür boyu pençesinden kurtulamayacakları bir ürkeklik ve çekingenlik iptilası musallat olur. Yalan söylediklerinde utanmaları önemlidir. Çünkü yalan söyleyen birinin Büyük bir karakteri olamaz Kant’a göre. Bu da bana yine Hz. Ali’nin söylediği bilgelik dolu şu cümleyi hatırlattı. Sonuçları kötü de olsa doğruları söyleyin.” Kant çocuğun iradesini kırmak (baskı, tehdit vb.) yerine doğal muhalefetten bahşeder.
Eğer çocuk bizi sevindiren veya hoşnut eden bir şeyi reddediyorsa, biz de onun sevdiği, onu sevindiren herhangi bir şeyi reddetmeliyiz. Bir çocuğun iradesini kırmak onu köleleştirir, ama doğal muhalefet yahut engelleme onu uysallaştırır.
Son bölümde (Pratik Eğitim) iki önemli beceri anlatılıyor. Bir çocuğun basiret sahibi olabilmesi için duygularını gizlemeyi ve temkinli-ihtiyatlı olmayı öğrenmesi gerekir, beri yandan da aynı zamanda başkalarının kişiliğini okumayı öğrenmelidir. Topluma bir yer sahibi olma meselesi de önemlidir. Başka tavsiyeler de var bu bölümde ve daha önce hiç bir yerde okuduğumu sanmadığım düşünceler var. Biraz Makyavelist düşünceler dersem hata etmiş olmam sanırım. Aynı zamanda Kant bu bölümde, çocukların dünyanın (medeniyetin) ilerlemesine karşı ilgi duymalarını sağlayın der. Bu gelişim kendi çıkarlarına zarar verse bile desteklemeliler.
Sonuç olarak Kant’ın Eğitim Üzerine kitabı okuduğuma çok memnun olduğum bir kitap oldu. MEB’in öğretmenler için önerdiği kitaplar arasında en beğendiklerimden biri oldu. Kitabı buradan inceleyebilir veya satın alabilirsiniz.
Bir Cevap Yazın